ve hazır olduğunda onunla konuşman için yardımcı olmak isterim. | Open Subtitles | وعندما تكونين مستعده سأحب ان ادعكِ تتحدثين معه ونصحح الاشياء |
Bunu yapması için de bu genç arkadaşımın hazır olmasını bekliyordum. | Open Subtitles | ولقد كنت أنتظر لصديقتى الصغيره هنا كى تكون مستعده لفعل هذا |
Ama o kapıdan geçersen ve o zaman hazır olursan bir şansın olabilir. | Open Subtitles | ولكن إذا ذهبتي من خلال الباب, وانتي مستعده لها, قد يكون لديك فرصة. |
İnanıyorum Âşkın getireceklerine hazırım | Open Subtitles | التي لم أستطع إخفائها أوه, أؤمن بأني مستعده |
Paloma ne olacak? Ona başka bir genç kızı kurban etmeye hazır mısın? | Open Subtitles | ماذا عن بالوما , هل انتي مستعده بتضحية بفتاه اخرى من اجله ؟ |
Ben konuyu tekrar görüşmeye hazır olana kadar odanıza dönün. | Open Subtitles | ستعودين لغرفتكِ حتى اكون مستعده لمناقشه هذه القضيه مره اخرى |
Buraya dün olanları unutmaya hazır olarak geldim ama bugün tavrının daha iyi olmasının umurumda olmadığını söylemeliyim. | Open Subtitles | لقد جئت مستعده لنسيان ما حدث البراحه لكن يجب ان أقول .. انا لا أهتم بنغمت كلامك على العموم اليوم |
Takım liderinin bildirdiğine göre ekibiniz olabildiğince hazır | Open Subtitles | فليخبرنى قادة الفرق بمجرد ان تكون فرقهم مستعده |
hazır olduğun zaman kaldığımız yerden devam edebiliriz. | Open Subtitles | حينما تكونى مستعده يمكننا ان نبدء من حيث انتهينا |
14. otoyol yaklaşık bir mil uzakta, yolu biliyorum. hazır mısın? | Open Subtitles | الطريق السريع على بعد ميل من هنا انا اعرف كيف نصل لهناك ، مستعده |
Bilmek istiyordu, konuşmaya hazır olduğumu söyle. | Open Subtitles | انه يريد ان يعرف اخبريه اني مستعده للكلام |
Ben, o tür bir karar vermek için henüz hazır değilim. | Open Subtitles | بين, انا لست مستعده لاتخاذ قرار كهذا بعد. |
David, biriyle çıkmaya hazır değilim. | Open Subtitles | ديفيد،أنا لست مستعده لمواعده حقيقيه حتى الآن. |
Bir kızın kadın gibi davranıyor olması bir kadının yaptıklarına hazır olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس بسبب ان طفله عرفت كيف تقلد امراءه يعنى هذا انها مستعده ان تفعل ماتفعله المراءه |
Onu göremiyorsan belki de hazır değilsin | Open Subtitles | إن لم تستطيعي رؤيته ، فلربما انتِ لستِ مستعده |
Ben sadece, okulu bırakmaya henüz hazır değilim. | Open Subtitles | انا فقط , لست مستعده لمغادرة المدرسة حتى الان |
Evet, hazırım. Ayrıca istekli ve güçlüyüm. - Geçebileceğim yegâne test aslında. | Open Subtitles | أجل , أنا مستعده , أنا راغبة وقادرة أيضاً إنه الأختبار الأول الذي قد أتخطاه في الحقيقة |
Ben her şeyi unutmaya hazırım. Benimle görüşmesen de sorun değil. | Open Subtitles | أنا مستعده لنسيان كل شيء وأنك رفضت أن تقابلني |
Ve bunun için senin kadar uzağa gitmeye hazırım. | Open Subtitles | وأنا مستعده أن أذهب قدر ما ذهبت أنت لكى أحصل عليه |
Aman tanrım sende hazırsın sadece ıkınmaya ihtiyacın var,ıkın. | Open Subtitles | يا إلهي أنتى ايضا مستعده هي تحتاج لدفع الدفع |
hazırdım, ve toplantıya iki saat önce katıldım. | Open Subtitles | اشكرك, مستعده, و بدأنا الاجتماع منذ ساعتين مضت |
Cadde'de duyduğum sese hiç de hazırlıklı değildim. | Open Subtitles | ولكن الصياح بـ شرق شارع 73 كانت مناداه لم اكن مستعده لها |
Eğer hazırsan, yapmamız gereken ilk şey polisten, Bishop'un yaptığı şeyi üstlenecek birini bulmak. | Open Subtitles | حسنا, اذا كنت مستعده اول شيء يجب ان نبدا به هو ان نجد شخص في الشرطه ليكمل ما كان يفعله بيشوب |
Ve şimdi tekne geri döndüğü zaman ben de burada bekliyor olacağım. | Open Subtitles | لكن عندما يعود القارب مرة اخري سأكون مستعده . سأكون منتظره |
Everest Dağı'na bir tırmanışa daha hazırdı. | Open Subtitles | كانت "سامانثا" مستعده لتأخذ محاوله أخرى مع جبل إيفريست |
Karen! Gitmeye hazırmısın? | Open Subtitles | كارين , هل أنتي مستعده للذهاب ؟ |