Evet. Televizyonun geleceği parlak. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك مستقبل مشرق . بالنسبة للتلفاز |
Televizyonun geleceği parlak. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك مستقبل مشرق . بالنسبة للتلفاز |
Senin gibi geleceği parlak olan zeki bir kız bütün zamanını o kızla geçirmemeli. | Open Subtitles | فتاه ذكية مثلك لها مستقبل مشرق لا يجب عليكي ان تهدري وقتك عليها |
Şimdi alkışlarınızla birlikte, çok parlak geleceği olan bir genç adamı... sahneye davet ediyorum... oğlum Nathan Scott. | Open Subtitles | والان, من دون مقدمات اضافية .. اود ان اقدم لكم ... شاب ذو مستقبل مشرق |
Önünde parlak bir gelecek var ve bunu iyi değerlendirmeni istiyorum. | Open Subtitles | لديك مستقبل مشرق اريدك ان تستمري فيه |
Kızımın geleceği parlak, bunu biliyorum. | Open Subtitles | حسنا ابنتي لديها مستقبل مشرق . هذا مااعلمه |
Hayır yani benim gibi genç, güzel, geleceği parlak biri sana çıkalım diyor. | Open Subtitles | أعني.. أنا صغيرة وجميلة وأمامي مستقبل مشرق |
geleceği parlak, ışıl ışıl bir kız. | Open Subtitles | ،إنها قوية وواثقة من نفسها .مع مستقبل مشرق أمامها |
Not ortalaması yüksek ve geleceği parlak biriyle çok özel olması gerekiyordu. | Open Subtitles | شخص ما بشهادة عالية و مستقبل مشرق |
Bir çocuğumuzun geleceği parlak hatta. | Open Subtitles | واحدة ذات مستقبل مشرق. |
Önünde parlak bir gelecek var, Edgar. | Open Subtitles | لقد حصلت على مستقبل مشرق أمامك، إدغار |
Senin için parlak bir gelecek var | Open Subtitles | هناك مستقبل مشرق بالنسبة لك |