Galiba, travma kafasında şişliğe neden oldu bu yüzden hasar düzelene kadar onu stabil tutmalıyız. | Open Subtitles | و نحتاج لإبقائه مستقراً حتى يصلح الجسد الضرر |
Durumunu stabil tutmak için küvete ve ilaçlara ihtiyacı var. | Open Subtitles | لقد عاد الطفح يحتاج الدواء والحمام معاً لإبقائه مستقراً |
Bu yapay yer çekimi oluşturucular gezegeni dengede tutmaya yetecektir. | Open Subtitles | شبكة الجاذبية الصناعية التي سوف يتم إنشاؤها كافية لجعل الكوكب مستقراً |
Bu omzu bir şekilde stabilize etmem gerekecek. | Open Subtitles | عليّ أن أجعل هذا الكتف مستقراً بطريقة ما |
Muhtemelen gördüğü en sağlam ortam bu istasyondur. | Open Subtitles | لربما يكونُ مركزُ الإطفاء أكثرُ مكاناً مستقراً وهادئاً |
Hemşire saat 2'de durumunun sabit olduğunu yazmış. | Open Subtitles | لقد سجلت الممرضة أنه كان مستقراً بالثانية صباحاً |
- Onunla tanıştın. - Sence dengeli birisi miydi? | Open Subtitles | لقد قابلته بنفسك، هل يبدو مستقراً بالنسبة لك ؟ |
Tamam, şimdi kalbi sabitleyeceğiz. | Open Subtitles | حسنا الآن بعد إن قمنا بجعل القلب مستقراً |
Şu an için, ameliyat yok o yüzden onu stabil ve rahat tutmaya odaklanmalıyız. | Open Subtitles | , في هذه الأثناء , لم يتم تحديد جراحة لذا علينا أن نركز ان نبقيه مستقراً و مرتاحاً |
Sonra geri dönüp domuz stabil hâle geldiğinde işlerini düzeltebilir. | Open Subtitles | أو بإمكانكِ العودة لاحقاً والتأكد أنّ خنزيره سيكون مستقراً |
Laboratuvar çalışmasını inceleyip her şey stabil mi diye bakmıştım ve yolunda değil. | Open Subtitles | لكن هناك شيئاً انا كنت اقوم بتحليل نتائج اختبارتها فقط للتأكد من ان كل شىء كان لا يزال مستقراً |
Onu stabil hale getirip buraya aktardılar. | Open Subtitles | . وقد تمكنوا من جعله مستقراً ومن ثمّ أرسلوه إلى هنا |
Virüsü dengede tutacak bir uzmana ve biyo-güvenliği 4. seviye bir laboratuvara ihtiyaçları var. | Open Subtitles | سيحتاجون لخبير لإبقاء الفايروس مستقراً ومخبر السلامة الاحيائية من الدرجة الرابعة للعمل فيه |
dengede olmalı. | Open Subtitles | علينا أن نبقيه مستقراً. لأي غرض؟ |
dengede olmalı. | Open Subtitles | علينا أن نبقيه مستقراً. لأي غرض؟ |
Hastaneye yetişebileceğini sanmıyorum. Durumunu stabilize etmek için ne gerekiyorsa yapın. Onunla şimdi konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | افعل كل ما تستطيع لتجعله مستقراً نحتاج أن نتحدث إليه الآن. |
Tek ihtiyacım olan termoçekirdeği nasıl stabilize edeceğimi öğrenmem gerekiyor böylece nükleer adam yaratma hayalim gerçek olacak. | Open Subtitles | لا أحتاج الآن إلاّ لمعرفة كيفية جعل اللب الحراري مستقراً وعندئذٍ سيتحقق حلمي بصنع بشري نووي |
Durumunu stabilize etmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحاولون جعله مستقراً |
Bu adamın tam olarak sağlam biri olmadığını unutma. | Open Subtitles | لاتنسي أن ذلك الرجل ليس مستقراً بالضبط |
Yani demek istediğim, sağlam ve karlı bir iş. | Open Subtitles | .أعني، لقد كان الأمر مستقراً |
Her nesilde dizilim sabit kalacak mı? | Open Subtitles | -والتسلسل بقي مستقراً في كل أرومة؟ |
dengeli gözüküyor ama yine de bir EKG istiyorum. | Open Subtitles | يبدو هذا الرجل مستقراً لكنني لازلت أريد مخطط كهربائية قلبه |
Lütfen. Onu, ambulansın içinde sabitleyeceğiz. | Open Subtitles | سنجعله مستقراً في سيارة الاسعاف |