Kendi yolumda gitmek ve bağımsız olmak benim için daha iyi olacaktı. | Open Subtitles | كان من الافضل لي ان اتابع حياتي وأن أحاول ان اكون مستقله |
nda bu yoktu. Heralde bu kafesin içinde ana sistemden bağımsız bir devre. | Open Subtitles | لابد و أنها دائره مستقله لحماية هذا الحجرة |
Babam beni bağımsız ve özgüvenli yetiştirdi. | Open Subtitles | أبّي رباني لكي أكون مستقله ومكتفيه ذاتيا. |
Demek 24 yaşında eknomik yönden bağımsız olmaya karar verdin. | Open Subtitles | اذا فقد قررتي ان تصبحي مستقله ماديا في عمر ال24 ؟ |
Bir kadın olarak bağımsız duruşuna ve güçlü karakterine ne kadar imrensem de, ...yaptıklarına ahlaken saygı duymuyorum. | Open Subtitles | وعلي الرغم من انني معجبه بكِ كامرأه مستقله وشخصيه قويه لا يمكنني ان احترم اخلاقياتك |
bağımsız Polis Değerlendirme Kurulunun son yayınladığı raporda, | Open Subtitles | تقرير نشرته مؤخراًً سلطة مراجعه مستقله تابعه للشرطه |
O da senin gibiydi. bağımsız olmak isterdi. Bilirsin. | Open Subtitles | إنها مثلكِ أيضًا تريد أن تكون مستقله |
Teknik olarak, ben bağımsız bir danışmanım. | Open Subtitles | حسنا , تقنيا انا مستشاره مستقله |
CBS, haberin nasıl oluşturulduğunun araştırılması için bağımsız bir heyeti görevlendirmek istiyor. | Open Subtitles | وترغب شبكة "كلومبيا" بتعيين لجنة مستقله لمعرفة كيف تمت صياغة القصة |
Britanya, Fransa ve Sovyetler Birliği ile ittifak halindeki bağımsız bir milletti. | Open Subtitles | لكنها كانت دوله مستقله حليفه ( ل ( بريطانيا ) , ( فرنسا ) و ( الأتحاد السوفيتى |
Biz bağımsız bir ulusuz. | Open Subtitles | نحن أمه مستقله. |
- bağımsız bir tiyatro grubu | Open Subtitles | شركة سينمائية مستقله |
- bağımsız bir tiyatro grubu | Open Subtitles | شركة سينمائية مستقله |
Kendimi pek bağımsız hissetmiyorum. | Open Subtitles | انا لا اشعر بانى مستقله |
Matmazel çok bağımsız biri. | Open Subtitles | الآنسه مستقله للغايه |
bağımsız yaşam denilen bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء يسمى العيش مستقله |
GIA bağımsız birimler olarak çalışır. | Open Subtitles | جي اي جي منظمة مستقله |
Güçlerini bölüp bağımsız takımlar oluşturacaktır. | Open Subtitles | سيقسم قواته إلى فرق مستقله |
Hayatım boyunca çok bağımsız yaşadım. | Open Subtitles | لقد كنتُ مستقله طوال حياتي |
Aynen. bağımsız çalışan bir tür öncü. | Open Subtitles | اجل انها عامله مستقله |