Ama bizler zihnin Kaşifleri olarak hayatımızı ve enerjimizi açıklanmamış koridorlarda nihai çözümü bulma ümidiyle daha da ileri gitmeliyiz. | Open Subtitles | نحن مستكشفي العقلِ كل حياتنا، نتّبع فصلِ العدائين الغير مستكشفينِ |
Ormanda yaban hayat Kaşifleri için yağmurun altında ağaç kesen iyi kalpli yaşlı bir oduncu yaşıyormuş. | Open Subtitles | وكان في الغابة حطاب عجوز , طيب الروح كان يقطع الخشب أثناء المطر لمجموعة من مستكشفي البريّة |
Evet. En sevdiğim kaşif. Dünyayı dolaşmış. | Open Subtitles | أجل، إنه مستكشفي المفضّل، حول العالم، بحقك. |
Çocuklar sizi gördüğüm zaman kaşif olmadığınızı anlamalıydım. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن أعرفكم أنكم لم تكونوا مستكشفي شرطة حالما رأيتكم |
Ama mağara kâşifleri kısa süre sonra daha da şaşırtıcı bir keşif yaptı. | Open Subtitles | لكن مستكشفي الكهوف علي وشك أن يقوموا بإكتشاف مذهل أخر. |
Yol açma tayfası, bağlantıları döşeyenlerin batıya doğru 160 kilometre önünde çalışır, arazi mühendisleri izlenecek yolu belirler. | Open Subtitles | عمال الرصف يعملون أمام رابطي السكة ،وبعد 100 ميل إلى الغرب مستكشفي الأراضي يحددون الطريق |
Eşlerimle beraber hepsini arazi mühendisinizin kazıklarını söktüğüm tepeye gömdük. | Open Subtitles | أنا وزوجاتي دفناهم على التل ذاته الذي سحبت علامات مستكشفي الأراضي منها |
Günümüz Kaşifleri, sıcaklığın nadiren eksi 30 derecenin üstüne çıktığı yaz mevsiminde bile hâlâ soğuk ısırmasına karşı korunmak zorundalar. | Open Subtitles | لا يزال يتعين على مستكشفي اليوم الإحتياط من لسعة صقيع في ذروة الصيف عندما يندر أن تنسلّ درجة الحرارة فوق 30 مئوية تحت الصفر |
Yaban Hayatı Kaşifleri'ne katılmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تنضم إلى مستكشفي البرية |
Yaban Hayatı Kaşifleri'nin yüz karası... | Open Subtitles | إنه عار على كل مستكشفي البريّة |
Gerçek potansiyel, uzun vadeli potansiyel dünyanın her tarafında vücut bulan KENDİN YAPçı okyanus Kaşifleri topluluğunda. | TED | الإمكانيات الحقيقية، الإمكانيات طويلة المدى، هي بوجود مستكشفي المحيطات "الذين يصنعون بأنفسهم" الموجودين في مختلف أنحاء العالم |
İmza Fritz." 200 yıl önce kutup Kaşifleri, botlarına atlayıp ateşe verdikleri halde, onları yemeye çalışan kutup ayıları hakkında yazarlardı ama bu çocuklar kutup ayılarını böyle görmüyor hatta 80'lerde benim gördüğüm gibi de görmüyorlar. | TED | من فريتز. اذا من 200 عام، كان لدينا مستكشفي القطب الشمالي يكتبون عن الدبب القطبية التي كانت تقفز الى مراكبهم محاولةً التهامهم، حتى لو قاموا باشعال النار في الدب، ولكن هؤلاء الاطفال لا يرون الدببة بهذه الطريقة في الحقيقة هم حتى لا يرون الدببة القطبية من الأساس |
O çocuklar sadece polis kaşif adayları değil. | Open Subtitles | هؤلاء الأطفال ليسوا مجرد مستكشفي شرطة |
Bu kaşif buluşması ne zaman? | Open Subtitles | متى يتجمعون مستكشفي الشرطة؟ |
Buna yakın zamanlarda, benzer görüşlü insanlarla tanıştım. Bu insanlar kendilerine şehir kâşifleri, maceracılar, mağara kâşifleri gerilla tarihçileri ve benzeri isimlerle hitap ediyorlar. | TED | خلال ذلك الوقت، صادفت أشخاص بنفس عقليتي كانوا يطلقون علي أنفسهم مستكشفي الحضر، مغامرون، مستكشفي الكهوف، مؤرخي حرب العصابات، إلخ. |
İlk kutup kâşifleri güneye ilerlerken, bilinmeyen bölgeye girişte, onları buzdan dev katedraller karşıladı. | Open Subtitles | عندما توجه مستكشفي الأقطاب الأوائل نحو الجنوب... فإن كاتدرائيات عملاقة من الجليد... قد علمت دخولهم إلى منطقة لم تُضع على الخرائط. |
Yol açma tayfası, bağlantıları döşeyenlerin batıya doğru 160 kilometre önünde çalışır, arazi mühendisleri izlenecek yolu belirler. | Open Subtitles | وتربت في نيو أورلينز عمال الرصف يعملون أمام رابطي السكة ،وبعد 100 ميل إلى الغرب مستكشفي الأراضي يحددون الطريق |
Eşlerimle beraber hepsini arazi mühendisinizin kazıklarını söktüğüm tepeye gömdük. | Open Subtitles | أنا وزوجاتي دفناهم على التل ذاته الذي سحبت علامات مستكشفي الأراضي منها |