Eski günlerde, elektroşok tedavisi için malzeme üretiyorlarmış. | Open Subtitles | في يومنا هذا هي تصنع مستلزمات الصدمات الكهربائية |
Küçük bir orduya silah ve malzeme sağlayacak kadar büyük olmalı. | Open Subtitles | لا بد انه كبير بما فيه الكفاية لبناء جيش صغير، تلك اسلحة، مستلزمات |
Hep fotoğraf malzemesi mi üretmişler? | Open Subtitles | هل لازالت تنتج مستلزمات التصوير الفوتوغرافي؟ |
Bütün şehri gezip, midilli partisi malzemesi arayacaktır. | Open Subtitles | لقد توقفوا عن صنعه ستجوب أنحاء المدينة بحثاً عن مستلزمات حفلة المُهر |
Bay Kerwind ev eşyaları bölümünde bir karışıklığı hallediyordu. | Open Subtitles | السيد كورلاند كان يحاول التخفيف من المشادة الكلامية مع قسم مستلزمات المنزل |
Charles, bu tür tuvalet malzemelerini burada bulmanın zor olduğunu yazmıştı. | Open Subtitles | لقد كتب تشارلي أنه من الصعب الحصول علي مستلزمات الحمام هذه |
Bir kasırga sana ev eşyası getirsin diye umut etmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد لكِ أن تنتظري الإعصار القادم حتى تشتري ما تحتاجيه من مستلزمات |
Tıbbi malzemen var mı? | Open Subtitles | ؟ طبية مستلزمات لديك هل |
Biliyorsun, bekâr bir baba olmak için gerekenlere sahip değil. | Open Subtitles | فهو لا يمتلك مستلزمات الأب العازب المستقبليّ. |
Al şunu. İçinde su ve atıştıracak bir şeyler var. Birkaç da gerekli malzeme. | Open Subtitles | خذي هذه، إنّه مجرّد ماء وأكلات خفيفة وبضعة مستلزمات |
Deri kıyafet dükkanı ondan sonra mandıra, evcil hayvanlar için malzeme satanlar. | Open Subtitles | ثم متجر ألبان... ، ثم مستلزمات حيوانات أليفة |
Kılıf olarak askeri malzeme mağazası. Keşke bunu biz düşünseydik. | Open Subtitles | محل مستلزمات الجيش يغطي أمنية فكرنا بها |
Siz burada oturmuş oyun oynarken arabayı yıkatıp temizlik malzemesi aldım ve bankaya gittim. | Open Subtitles | في الوقت الذي كنتم تجلسون هنا تلعبون ألعاب الفيديو غسلت السيارة، حصلت على مستلزمات التنظيف و ذهبت للبنك |
2-3 bira ve sarap sisesi, ve banyoda bir kac temizlik malzemesi... | Open Subtitles | زجاج جعة وخمر وبعض مستلزمات الحمام في دورة المياه |
Odaya banyo malzemesi göndermemi söyledi. | Open Subtitles | طلبت منى أن أرسل لها مستلزمات الحمام |
Rahat ayakkabılar, şarap. Bunlar muziplik eşyaları mı? | Open Subtitles | حذاء مريح، نبيذ، هل هذه مستلزمات العربدة؟ |
- Ayrıca temizlik eşyaları veriyoruz. | Open Subtitles | كما نقدم مجموعة مستلزمات النظافة. |
Harry'nin okul malzemelerini alıyoruz. | Open Subtitles | أنا أساعد هاري في شراء مستلزمات المدرسة |
Yem malzemelerini İnternet'ten ısmarlıyoruz. Satıcılar işaretli. | Open Subtitles | نطلب مستلزمات العلف عبر الإنترنت " البائعون في مربعات " المفضلة |
Diyelim ki banyo eşyası hediyesi hipotezini kabul ettim ortaya başka bir muamma daha çıkıyor. | Open Subtitles | فلنفترض لوهلة أني قبلت "فرضية "هدية مستلزمات الاستحمام : الآن سألقي عليك اللغز الآتي |
Tıbbi malzemen var mı? | Open Subtitles | ؟ طبية مستلزمات أي |
Biliyorsun, bekâr bir baba olmak için gerekenlere sahip değil. | Open Subtitles | فهو لا يمتلك مستلزمات الأب العازب المستقبليّ. |