Katliam, bu sektör ve yunus öldüren balıkçılar, para kazandığı için devam ediyor. | Open Subtitles | صناعة الأسر هي التي تبقي تلك المذبحة مستمرّة بمكافأة الصيادين على سلوكهم المشين |
Herkes turist katilleri üzerinde çalışacak. İkinci bir emrime kadar mesainiz devam ediyor. | Open Subtitles | كل من يعمل في قضيّة جرائم العطلات، سأبقي نوباتكم مستمرّة حتّى إشعار آخر |
Patojeni ayırma ve tespit etme testi devam ediyor. | Open Subtitles | الإختبارات لعزل و معرفة العامل المرضي مستمرّة |
Dürüst olmak gerekirse daha yeni 168 yıllık hata, keder ve acıyı sonsuz bir döngüde yaşadım bu yüzden direk sarhoş olduğumuz aşamaya geçmek istiyorum. | Open Subtitles | -تحريًّا للصدق معك عشتُ 168 سنة من الذنوب والحزن والألم في حلقة مستمرّة لذا إنّي نازع لتخطّي تلك الجزئيّة لجزئيّة معاقرتنا الخمر. |
Dürüst olmak gerekirse daha yeni 168 yıllık hata, keder ve acıyı sonsuz bir döngüde yaşadım bu yüzden direk sarhoş olduğumuz aşamaya geçmek istiyorum. | Open Subtitles | -تحريًّا للصدق معك عشتُ 168 سنة من الذنوب والحزن والألم في حلقة مستمرّة لذا إنّي نازع لتخطّي تلك الجزئيّة لجزئيّة معاقرتنا الخمر. |
Araştırman sonunda, kadınları silen, kadınların görünmez olmasına sebep olan yedi alışkanlık belirledim fakat bu alışkanlıklar devam ediyor çünkü bize çok tanıdık geliyorlar ve biz onları iyilik ve ahlaklılık olarak görüyoruz. | TED | من خلال أبحاثي، حدّدت سبع عادات. تلغي المرأة. تجعل المرأة تختفي، لكن هذه العادات مستمرّة لأننا جدّ معتادات عليها. وجعلناها جيّدة وأخلاقيّة. |
Ama 100. Yıldönümü eğlencesi orada devam ediyor. | Open Subtitles | لكنّ الذكرى المئويّة الرائعة مستمرّة |
Böylece küreselleşme devam ediyor. | TED | العولمة مستمرّة. |
Wexler, tartışmaya müsait olan CIA programında tartışmayı alevlendirmek için bilgi sızdırmaya devam ediyor. Geniş çaplı insan hakları ihlallerine ilişkin iddialar Müdür Yardımcısı Patt'in son Senato'sunda yaptığı açıklamayla güçlükle giderildi. | Open Subtitles | تسريبات (ويلكسر) لازالت مستمرّة في إثارة الجدل لبرنامج وكالة المخابرات المركزية |
Duffman, emekli oldu. Ama Duffman fikri devam ediyor. | Open Subtitles | (دوفمان)، الرجل قد تقاعد لكن (دوفمان) الفكرة مستمرّة |
Sürekli titreme devam ediyor. Gelişme yok. | Open Subtitles | رجفة مستمرّة , لا تحسُّن |
Dürüst olmak gerekirse daha yeni 168 yıllık hata, keder ve acıyı sonsuz bir döngüde yaşadım bu yüzden direk sarhoş olduğumuz aşamaya geçmek istiyorum. | Open Subtitles | -تحريًّا للصدق معك عشتُ 168 سنة من الذنوب والحزن والألم في حلقة مستمرّة لذا إنّي نازع لتخطّي تلك الجزئيّة لجزئيّة معاقرتنا الخمر. |