Uygarlığımız senin fedakârlığından ilham aldı. | Open Subtitles | ونحن قاد الحضارة مستوحاة من تضحياتكم. |
- Tanıdığımız birinden mi ilham aldı? | Open Subtitles | هل هي مستوحاة من شخص نعرفه؟ |
Buralı bir adamla birlikte yollarda geçirdiğim yazdan esinlenerek yazdığım şarkılar. | Open Subtitles | مستوحاة من الصيف على الطريق في جولة مع رجل من هنا |
Bu kültürün korunması ihtiyacından esinlenerek baterinin, genç çocuklar ve kızlar için önemini öğretiyorum. | TED | مستوحاة من الحاجة للحفاظ على الثقافة أنا أقوم بتعليم مغزى وأهمية الطبول للفتيان الصغار والنساء والفتيات |
New York şehrinden ilham alındı metro istasyonunda dans ederken gördüğüm birkaç çocuktan çalmam yönüyle. | Open Subtitles | مستوحاة من مدينة نيو يورك فقد سرقتها من بعض الصبية رأيتهم يرقصون عند محطة المترو |
Doğa ananın mükemmel tasarımlarından ilham alındı ve doğanın muhafaza edilmesi ve düzeltilmesi vazifesi verildi. | Open Subtitles | تصاميم مستوحاة من الطبيعة الأم المثالية... ومكلفة بحفظ وترميم العالم الطبيعي |
Ben sadece doğadan esinlenilmiş, basit bir süreci gösterdim; sayısız başkaları da var. | TED | لقد أظهرت عملية بسيطة واحدة كانت مستوحاة من الطبيعة؛ وهناك عدد آخر لا يحصى منها. |
Bu geceki vesilemizi oturup konuştuğumuzda hemen kitapların temel dayanağından esinlenilmiş bir gece fikri beni benden aldı. | Open Subtitles | عندما اجتمعنا لمناقشة هذه المناسبة للمرة الأولى، سرعان ما استهوتني الفكرة لأمسية مستوحاة من الطرفين الأزليين، |
yazıyordu. ve bu görüntüden esinlenerek bir kısa hikayeyle bitirmek istiyorum. | TED | وأود أن أختم بقصة افتراضية، إن جاز التعبير، مستوحاة من هذه الصورة. |
Bu hikâye 1971 Ocak ayı ile 2003 Kasım ayları arasında Texas, Los Angeles ve New York'ta geçen olaylardan esinlenerek oluşturulmuştur. | Open Subtitles | هذه القصة مستوحاة من الأحداث التي وقعت بين يناير 1971 ونوفمبر 2003 في ولاية تكساس ولوس انجليس ونيويورك |
Birisi bana e-posta ile Nelson Mandela'dan esinlenerek oluşturulan dünyayı değiştirecek 67 sevabın listesini yollamış. | Open Subtitles | من 67 عمل الصالح لتغيير العالم شئ مستوحاة من نيلسون مانديلا |
Bu geceki vesilemizi oturup konuştuğumuzda hemen kitapların temel dayanağından esinlenilmiş bir gece fikri beni benden aldı. | Open Subtitles | عندما اجتمعنا لمناقشة هذه المناسبة للمرة الأولى، سرعان ما استهوتني الفكرة لأمسية مستوحاة من الطرفين الأزليين، |
Çevredekilerden esinlenilmiş. | Open Subtitles | مستوحاة من أناس قريبين مني جداً |
Satürn ve halkasından esinlenilmiş. | Open Subtitles | مستوحاة من قبل زحل وحلقاته |