Yarın sabah Suç mahalline gidecek ve dosyalarınızı alacaksınız. | Open Subtitles | غداً صباحاً سنجد مسرح الجريمه ونرى حيثيات هذا الموضوع |
Herhalde şimdi sizinle suç mahallini incelememi isteyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستطلب منى أن أتناقش معك عن مسرح الجريمه |
Suikastten kısa bir süre sonra suç mahallinde ele geçirildi. | Open Subtitles | لقد استعدتموه من مسرح الجريمه بعد الاغتيال |
Tamam Olay yeri fotoğraflarını hemen gönderiyorum. | Open Subtitles | عندما تنصت ،يمكنك سماعها نعم ، اذاً صور مسرح الجريمه في طريقها أليك. |
Evinizde ya da garajda daha önceden Olay yerine bırakılacak bir silahla öldürecekler. | Open Subtitles | سيقتلونك في منزلك,بسلاح غير مصرّح وسيتركونه في مسرح الجريمه. |
Ve sen, kıçı kırık devriye, suç mahalli inceleme günlerin sona erdi. | Open Subtitles | وأنت يا شرطية الدوريه تحللين مسرح الجريمه لن تفعلى هذا بعد الآن |
olay yerini inceleyin ve sağ kalan var mı diye bakın. | Open Subtitles | إبحث فى مسرح الجريمه وإنظُر من على قيّد الحياه. |
olay yerinde seni hatırlayan bir görgü tanığımız da var. | Open Subtitles | نحنُ لدينا أيضاً شاهد عيان أمكنه رؤيتكِ في مسرح الجريمه |
Kafatasını olay yerinden çakal mağarasına kadar tam 6 mil izini sürdü. | Open Subtitles | هو اقتفى اثر الجمجمه في وكر للذئاب على بعد 6 اميال من مسرح الجريمه حسنا, هذه هيا الحماسه لكن.. |
Bak. Sadece cesedi kaldırdık. Suç mahalline el sürülmedi. | Open Subtitles | لقد حركنا الجثمان للتو, مسرح الجريمه سليم |
Şüpheliyi Suç mahalline getir ve kendini ele vermesini bekle. | Open Subtitles | تجلب الشك إلى مسرح الجريمه وتأمل أن يورط نفسه فى جريمه |
Elveda. suç mahallini terk edin. Evinize gidin. | Open Subtitles | وداعاً ، أخرجا من مسرح الجريمه و عودا للمنزل |
Kanıtlara dokunmayın suç mahallini kirletmeyin ve hiçbir koşulda hiçbir şeye işemeyin. | Open Subtitles | ولذلك عليكُم أن تفعلوا ما أقولُ لا تلمسوا الأدله ولا تُلوثوا مسرح الجريمه ومهما حدث لا تتبوَّلوا على أي شئ. |
Ah, bir de kırmızı ojeni suç mahallinde bırakmışsın. | Open Subtitles | وأنت، لقد غادرتي وتركتي طلاء أظافر أحمر في مسرح الجريمه |
suç mahallinde başka hiçbir DNA bulunamadı. | Open Subtitles | كان مسرح الجريمه خاليا من أي أحماض نووية أخرى |
Olay yeri temizlenene kadar bir daha hiç kimse bir şey almıyor, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | حسناً، لا احد ياخذ اي شيء من مسرح الجريمه الا اذا كان تم تصريحه، هل فهمتم؟ |
Rus polisi Olay yeri yakınında bir şüpheli görmüş, ama adam kalabalık bir tren istasyonunda onları atlatmış. | Open Subtitles | وبشكل مأساوي أكثر في نفس الحالة الشرطه الروسيه رصدت مشتبه به بالقرب من مسرح الجريمه, |
Polis Olay yerine yakın bir yerde pipeti buldu. | Open Subtitles | الشرطه وجدت القلم محطم بجوار مسرح الجريمه |
Olay yerine gitmişsin, Doktor Mallard'da adli tabibini sıkıştırmış. | Open Subtitles | قال أنك كنت فى مسرح الجريمه دكتور مالارد قام باستجواب فاحصه الطبى |
suç mahalli, üç boyutludur. Taban, duvarlar ve tavan. | Open Subtitles | مسرح الجريمه ثلاثة أبعاد أرض, حوائط وأسقف |
Mary Anne'in yaralarının Polly Nichols'ın yaralarına... uyup uymadığını görmek için... suç mahalli fotoğraflarını ele geçirmeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج لأن نفحص صور مسرح الجريمه لنري أذا كانت جروح ماريان تطابق تلك الموجوده في بولي نيكولاس |
Ortağım arka tarafta olay yerini inceliyor ama illa o adamla konuşacağım diyorsanız... | Open Subtitles | إن شريكي بالخرج يتفقّد مسرح الجريمه. ولكن إن كنتَ تفضّل التحدّث إليه.. |
olay yerinde, ilaç şişesindeki parmak izlerini yok etmek için son şansın. | Open Subtitles | انها الطريقه الوحيده لديك لأخفاء بصمات اصابعك من قوارير المورفين التي وجدناها في مسرح الجريمه. |
İki numaralı kurbanın olay yerinden kaçan birini görmüş tanık, üç yıl önce. | Open Subtitles | شاهده رأت رجل يهرب من مسرح الجريمه الخاص بالضحيه رقم اثنان والتى قتلت منذ ثلاثه أعوام |
- Suç aleti bıçak gibi birşey... fakat olay mahalinde hiçbirşey bulunamadı. | Open Subtitles | شيء حاد كموس كان السلاح لكن لم يوجد شيء في مسرح الجريمه |