Bu ev çalıntıdır! Size çalıntı ev satmaya çalışıyor! | Open Subtitles | هذا منزل مسروق يريد أن يبيع لكم منزلاً مسروقاً |
çalıntı olamaz değil mi? | Open Subtitles | حسناً لا يمكن أن يكون مسروقاً أليس كذلك ؟ |
çalıntı elmasları büstiyere yerleştirecek kadar ahmak bir adamdır. | Open Subtitles | ذلك النوع من الرجال الغبي لدرجة أن يضع ألماساً مسروقاً على صدرية |
Bileklerini yatağa bağlamakta kullanılan bant erzak odasından çalınmış. | Open Subtitles | الرباط الذي استعمله لربط رسغيه كان مسروقاً من غرفة مستلزمات المستشفى، وذلك كل ما بالأمر. |
Bu, bu akşam karakoldan çalınmıştı. | Open Subtitles | كان مسروقاً من مقر الشرطة مسبقاً هذه الليلة. |
Milyonlarca dolarlık ekipmana sahip bir tesise zorla giriş, fakat görünüşe göre hiçbir şey çalınmamış. | Open Subtitles | ،أقتحام منشأة بها معدات بملايين الدولارات لكن لا يبدو أن هناك شيئاً مسروقاً |
Ama gelin görünkü delikanlının bilgisayarının çalıntı olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | لكن للأسف، حاسوب رفيقه تبين أنه كان مسروقاً |
çalıntı bir elbise ve aşırdığın o maske ile seni tanıyamayacağımı mı sandın? | Open Subtitles | هل اعتقدتِ أنّ رداءً مسروقاً و قناعاً مختلساً سيمنعانني عن تمييزك؟ |
Taş şovu için çalıntı taşlar satıyorlarmış. | Open Subtitles | لقد كانا يبيعان ألماساً مسروقاً لمعرض المُجوهرات. |
Taş şovu için çalıntı taşlar satıyorlarmış. | Open Subtitles | لقد كانا يبيعان ألماساً مسروقاً لمعرض المُجوهرات. |
çalıntı elmasları satmaya çalışan bir adam geldi. | Open Subtitles | لدي شخص في المحل يحاول بيعي ألماساً مسروقاً |
Bu şeyin çalıntı olmadığını nereden bileceğiz? | Open Subtitles | كيف نعرف أن الشيء التافه ليس مسروقاً ؟ |
Ocean Drive Dergisi'nde geçen hafta çekilen bu paparazzi fotoğrafında kızınız çalıntı bir elbise giyiyor. | Open Subtitles | إذاً حصلت على صورة مصور متطفل هنا في مجلة أوشن درايف " لإبنتك تقوم بمناسبة الأسبوع الماضي " ترتدي ليس فقط ثوباً مسروقاً |
"Margarita Hareketleri yalnızca çalıntı değil, aynı zamanda da berbat." | Open Subtitles | مارغريتا موشنز ليس مسروقاً" "فحسب, بل إنه سيء |
çalıntı bir cep telefonunu arıyoruz. | Open Subtitles | إننا نتعقب هاتفاً خلوياً مسروقاً |
Torba içindeki herşey, çalınmış olsun ya da olmasın Burma malı sayılıyor. | Open Subtitles | -كلا أي شيء داخل الحقيبة هو مُلك بورما سواء كان مسروقاً أم لا |
Mayın dört yıl önce Irak'a gitmek üzere yola çıkan sevkiyattan çalınmış. | Open Subtitles | اللغم كان مسروقاً من قبل أربع أعوام من شحنة كانت متجهة إلى "العراق" |
Sen yalnızca bana çalınmış altın veriyorsun, o kadar. Hırsızlardan ve hainlerden çalınan altınları. | Open Subtitles | -أنت تحضر لي فقط ذهباً مسروقاً. |
Altı ay önce bu kase çalınmıştı. | Open Subtitles | ,قبل ستة شهور هذا الشريط كان مسروقاً |
Bu Hiro'nun adamları tarafından babamın alet kutusundan çalınmıştı. | Open Subtitles | هذا كان مسروقاً من صندوق الأدوات من قبل رجال (هيرو) |
Hiçbir şey çalınmamış gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا شيء يبدو مسروقاً |