"مسلحاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• silahlı
• Silahsızım
• silahlıydı
• Silahın
• Silahım
• silah
• Silahsız
• silahsızdı

Size en yakın karakola haber verin. silahlı ve tehlikeli olabilir.
و اتصلوا بحارس الأمن في بناءكم إنه يعتبر مسلحاً و خطيراً

Gelen bilgilere göre, görünen o ki, silahlı biri güvenlikte gedik açıp,
كما ذكر، يبدو أن رجل مسلحاً كان قادراً على إختراق النظام الأمني

Beni tanırsın Turner. Kimsenin canını sıkmam. Ayrıca Silahsızım.
أنت تعرفني "تيرنر" أنا لا أشكل تهديداً لأي شخص ، لست حتي مسلحاً

..silahlıydı ve kendinde değildi Ona bişey yapmadığım için şanslı
هذا صحيح، أطلق إدعائات متطرفة ، و كان مسلحاً

silahlı çatışma ve zorunlu göçü deneyimlemiş bireyler ciddi duygusal zorluklarla karşılaşır.
الأشخاص الذين عاشوا صراعاً مسلحاً ونزوحاً. سوف يواجهون صراعات عاطفية جِدية.

- silahlı bile değil, zararsız. - O şey bir katil ve ben onu gördüm.
إنه حتى ليس مسلحاً ، إنه غير مؤذي إنه قاتل ، و أنا قد رأيته

100-150 kadar da adam var, silahlı, bir şey bekliyorlar.
وكذلك هناك مابين مائة إلى مائة وخمسون رجلاً مسلحاً

Onun yaptığı bir hiçmiş gibi davranıyorsunuz. Dün gece silahlı bir soygunu önledi o.
تتصرفين وكأن ما فعله لاشيء لقد أوقف لصاً مسلحاً أمس

Dediğin gibi silahlı geldim. Ama onu kullanmak istemiyorum.
جئت مسلحاً كما قلت لكني لا أريد أستخدامه

Sizin biriminizden geçiyor olacağım, silahlı ve tetikte olacağım.
سأجرى عملية تفقد أمنى سأمر عبر محطتك سأكون مسلحاً

Kent içeri girdiğinde kimse silahlı değilmiş.
لم يكن أياً من هؤلاء الناس مسلحاً عندما دخل كينت إلى هناك

Dr. Harrison'un silahlı olarak merdivenlerden aşağı sesizce ilerlediğini düşünemiyorum.
بالكاد أستطيع التفكير بالطبيب هاريسون ينزل للدور السفلي ,مسلحاً

Söylenenlere göre yanında devamlı olarak, silahlı 20 koruma varmış. Öyle mi?
نعم ، فمعلوماتى تقول أن لديه 20 حارساً مسلحاً ملازمين له طول الوقت

Hastaneden kaçan bir mahkum büyük ihtimalle silahlı ve tehlikeli.
سجين هارب يغادر المقاطعه العامة ربما يكون مسلحاً وخطير

Silahsızım.
وأقول أني وجدته هناك. لستُ مسلحاً.

Silahsızım.
أننى لست مسلحاً

Tabancam yok. Silahsızım.
لا أحمل مسدساً لست مسلحاً

Bak, tüm bildiğim, beni tanıyordu silahlıydı ve öyle kalmaya oldukça kararlı görünüyordu.
كل ما اود قوله انه يعرفني كان مسلحاً وكان مصراً على ذلك

- Sen bir federal ajansın. - Kaçmak üzereydin. Silahın olabilir.
كنت على وشك الهرب وكان يمكن ان تكون مسلحاً

Tek Silahım, seni cehennem çukurlarına süren Tanrı'ya imanımdır.
لقد جئت مسلحاً بإيمان الرب لأنفي أحشائك الى الجحيم

Sizi tepeden tırnağa silah kuşanmış halde bulduğundaki dehşeti bir hayal edin.
لذا تخيل خوفه حين شاهدك تصل هناك مسلحاً

- Silahsız olursam kendini tehdit altında görmeyecektir.
- إن لم أكن مسلحاً - لن يشعر بالخطر

Müvekkilimiz mağdurun boğazını kestiği sırada mağdur silahsızdı.
الضحية لم يكن مسلحاً عندما كانت موكلتنا مررت السكين على رقبته كالكعك