Tatlım, sadece eczanelerin ilaç satma izni var. | Open Subtitles | فقط الصيدليات مسموح لها ببيع الحبوب، يا حبيبي. |
Cidden, insanların kellesini uçurmaya izni var mı? | Open Subtitles | بجديه ؟ هل مسموح لها أيضاً قطع رؤوس الناس ؟ |
- Rita'nın telefona gelmek için izni yok. | Open Subtitles | "ريتا" ليس مسموح لها ان تتحدث فى الهاتف. |
Emin olarak bildiğimiz tek şey evi ara sıra terk etmesine izin veriliyormuş. | Open Subtitles | ولكن مانحن متأكدين بشأنه إنه كان مسموح لها مغادرة المنزل في بعض الأحيان |
Ve internet kullanmasına da izin verilmiyordu. | Open Subtitles | و لم يكن مسموح لها بإستخدام الانترنت ايضاً |
Ona, yaşadığı dünyadan bahsetmesine izin verilmediğini bildiğimi söyle ama belki bir kaç soru sorabilirim ve o da doğru mu yanlış mı olduğunu söyleyebilir. | Open Subtitles | قولي لها أنني أعرف أنه غير مسموح لها أن تتكلم عن عالمها و لكن ربما يمكنني أن أسأل أسئلة و يمكنها أن تجيب بخطأ أو صواب |
Her iki avukatta hem fikir olduğu sürece duygusal refakatçi bulundurmaya izni var. | Open Subtitles | نعم، مسموح لها الإبقاء على مرافقها العاطفي، طالما وافق الطرفين. |
- Konuşmaya izni var mı bari? | Open Subtitles | -أليس مسموح لها بالحديث؟ |
Sizinle yaşamak için izni yok. | Open Subtitles | ليس مسموح لها بـ أن تقطن معكم ياأطفال |
Buraya girmeye izni yok. | Open Subtitles | ليس مسموح لها دخول المحيط. |
Cinsel azgınlıkların hissedilmesine izin veriliyormuş. | Open Subtitles | اتضح أنه مسموح لها أن تكن مشاعر من الشهوة الجنسية |
- Ziyaretçiye izin verilmiyordu. | Open Subtitles | -ليس مسموح لها بالزيارت |
Ona, yaşadığı dünyadan bahsetmesine izin verilmediğini bildiğimi söyle ama belki bir kaç soru sorabilirim ve o da doğru mu yanlış mı olduğunu söyleyebilir. | Open Subtitles | أخبريها إنى أعرف إنها غير مسموح لها بالتحدث عن عالمها لكن ربما يمكن أن أطرح بعض الأسئلة وهى بدورها ستقول إن كانت صحيحة أم خاطئة |