Hala o suyun zehirli olduğunu kanıtlayamadınız. Daha fazla araştırmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | إن كان هذا الماء مسموما فما زال يحتاج إلى مزيد من الدراسة |
Bir düşünelim, başından beri zehirli olan senin kadehindi. | Open Subtitles | كنت أعتقد طوال هذا الوقت أن كأسك هو الذى كان مسموما |
Siyanür etkisini birkaç saniye içinde gösterir. Sualtında zehirlenmiş olmalı. | Open Subtitles | السيانيد يدفع الوفيات في ثوان، يجب أن يكون قد مات مسموما تحت الماء. |
Robert durdurmak için denemeye geldiğimizde, fakat o çoktan gitmişti... ve oda arkadaşını zehirlenmiş bulduk. | Open Subtitles | حسنا, لقد أتينا لنحاول أيقاف روبرت لكنه كلن قد ذهب بالفعل وقد وجدنا بالحجره مسموما |
zehir yüzünden ölürsem, onu öldürürler. Bunu biliyor. | Open Subtitles | لو مت مسموما ستقتله القبيله وهو يعلم ذلك |
Dathan kuyuya seni göndererek akıllı davranıyor Lilia, aksi halde suyu zehirlenebilirdi. | Open Subtitles | إنها حكمه من داثان أن يرسلك إلى البئر يا ليليا أو لربما يجد ماؤه مسموما |
Almanların arkalarında bıraktıkları konyakların zehirli olduğu hakkında kimse sizi uyarmadı mı Berdiev? | Open Subtitles | - برميليين - بردييف الم يحذروك من قبل؟ أن الألمان يتعمدون ترك المسكر مسموما |
zehirli değil. | Open Subtitles | ليس مسموما ذلك. |
At şunu. zehirli olabilir. | Open Subtitles | قد يكون مسموما. |
Ucu düğmesis ve zehirli. | Open Subtitles | كان مسموما |
zehirlenmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما كان مسموما. |
Çernobil' de Rus votkasından zehirlenmiş biri. | Open Subtitles | الفودكا الروسية مسموما تشيرنوبيل ! |
Kadeh kaldırırken, adam bir anda içkisine zehir katıldığından korkar, ama adam çok zekidir. | Open Subtitles | البعض يقول أن النخب جاء عن رجل كان يخاف أن يكون مشروبه مسموما لكنّه كان رجلا فطنا |
Şarabıma zehir katıldığından beri. | Open Subtitles | منذا ان كان خمري مسموما |
Aksi halde suyu zehirlenebilirdi. | Open Subtitles | أو لربما يجد ماؤه مسموما |