Geçmişte de benzer sorunlar yaşamıştık. | Open Subtitles | لكن كان هنالك مشاكل مشابه في الماضي |
Geçmişte de benzer sorunlar yaşamıştık. | Open Subtitles | لكن كان هنالك مشاكل مشابه في الماضي |
İtfaiye şefinin raporuna göre, geçen sene benzer bir olay olmamış. | Open Subtitles | وفقا لتقرير رئيس المطافئ لم يكن هناك أمر مشابه في السنوات السابقة |
Bana karakolda benzer bir bardakta çay teklif etmiştin. | Open Subtitles | لقد عرظتوا علي الشاي في قدح مشابه في مركز ابشرطة |
Kasım 2014'te ABD'de yapılan benzer bir ankete göre ankete katılanlardan yüzde 9'u kafa kesme videoları izlemiş ve yüzde 23'ü de videoları izlemiş fakat ölüm sahnesi gösterilmeden hemen önce kapatmışlardı. | TED | كما أُجري استطلاع مشابه في الولايات المتحدة في نوفمبر 2014 أبرز أن 9% من الذين شملهم الاستطلاع شاهدوا عمليات قطع الرؤوس، وأن حوالي 23 % منهم شاهدوا الفيديوهات ولكن توقفوا قبل لحظة الذبح تماماً. |
Bir kaç yıl önce SG-1'nın Glastonbury mağaralarında benzer bir cihazla karşılaştıkları ortaya çıktı. | Open Subtitles | وتبين أنه منذ سنوات قليلة فريق (إس جي -1) صادفوا جهاز مشابه في كهف (غلاستونبيري) ِ |
Birkaç ay önce Amherst'te benzer bir ölüm oldu. | Open Subtitles | كان يوجد موت مشابه في (أميرست) منذ عدة شهور |
Birkaç kilo aldım ve Jane 80'lerde beni benzer bir durumdan kurtarmıştı. | Open Subtitles | كسبت بضعة باوندات، و(جاين) أخرجتني من موقف مشابه في الثمانينات. |