Şey, biliyorsun her zaman kişisel duygularımı politikadan ayrı tuttum ama Saddam, bu bekleyemez. | Open Subtitles | كما تعرف آمنت دائما بأن أترك مشاعري الشخصية بعيدا عن السياسة ولكن صدام؟ |
Sizi etkilemememi ve kişisel duygularımı işime karıştırmamamı istemiştiniz. | Open Subtitles | لقد طلبتِ مني عدم التأثير فيك وعدم السماح لي مشاعري الشخصية توجهَ تحليلي |
Kişisel duygularımın şirket politikasını etkilemesine izin vermiyorum. | Open Subtitles | لا أدع مشاعري الشخصية تـؤثر على السياسة |
Kişisel duygularımın görevimi engelleyeceğimi mi... | Open Subtitles | اتعلم مما يوحي بأن مشاعري الشخصية |
Bunu söyleyeceğime dişimi kırardım daha iyi. Ama şahsi meseleleri bir tarafa bırakacağım. | Open Subtitles | وأفضل أن أقطع ساقي على أن أخبرك ما سوف أقوله لك ، وسوف أنحي مشاعري الشخصية جانباً |
Bunun için kendi duygularımı bilmem gerekir. | Open Subtitles | ولاعرف هذا تطلب ان افهم مشاعري الشخصية |
Bauer'le ilgili Kişisel duygularımın düşüncelerimi gölgelemesine izin verdim. | Open Subtitles | تركت مشاعري الشخصية تجاه (باور) تشوش حكمي. |
şahsi duygularımı bir kenara bıraktım-- | Open Subtitles | قررت وضع مشاعري الشخصية جانبًا |
Paul, şahsi hislerim asla tedavisine gölge düşürmedi. | Open Subtitles | (بول) مشاعري الشخصية لا تشكل خطراً ابداً على علاجها |
Harvey ve benim için yaptıklarına müteşekkirim ama şahsi görüşlerim ne olursa olsun yaptıkların seni Pearson Hardman'da olan işine şu andan itibaren geçerli olmak üzere son vermek zorunda bıraktırdı. | Open Subtitles | أنا أقدِّر كل شيء فعلته لـ(هارفي) ولي ...لكن بغضِّ النظر عن مشاعري الشخصية أفعالكِ لم تترك لي خياراً آخر سوى (إنهاء وظيفتكِ في (بيرسون هاردمان |
Biliyorum kendi duygularımı karıştırmamam gerekiyor ama Simon için adalet aramak bir yıl sürdü ama bulunamadı. | Open Subtitles | الآن أعرف ليس من المفترض للسماح مشاعري الشخصية أن تطغى، لكن ... |