ويكيبيديا

    "مشتبه به في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şüpheli
        
    • şüphelisi
        
    • bir şüphelimiz
        
    • şüphelisinin
        
    • bir şüpheliniz
        
    • alakalı bir şüpheliyi
        
    • zanlısı
        
    • zanlısıyım
        
    • şüphelisini
        
    • şüpheliymiş
        
    Orlando davasında şüpheli değildim Sayın Hâkim. Open Subtitles لم أكن مشتبه به في قضية أورلاندو، سيادتك
    Arabanın arkasında bir şüpheli varken, sizi götüremem. Open Subtitles لا أستطيع أن أقلك مع مشتبه به في نفس السيارة
    Evlenmek üzere olduğun adam, yakından ilgilendiğin adamın cinayet şüphelisi. Open Subtitles الرجل الذي أنت على وشك الزواج منه مشتبه به في قتل الرجل الذي تهتمين به كثيرا
    Hastahanede bir şüphelimiz var. Neler olup bittiğini çok yakında anlayacağız. Open Subtitles لدينا مشتبه به في المستشفى و مهما كان الذي يحصل سوف نعرف عما قريب
    Yani cinayet şüphelisinin tuvalette tek başına vals yapmasına izin verdiniz. Open Subtitles إذًا تركت مشتبه به في جريمة قتل يذهب إلى دورة المياه لوحده؟
    Veliaht Prensin vurulmasıyla ilgili bir şüpheliniz varmış. Open Subtitles لديك مشتبه به في قضية إطلاق النار علي ولي العهد
    Az önce Collier'ın öldürülmesiyle alakalı bir şüpheliyi tutukladılar. Open Subtitles " لقد اعتقلوا مشتبه به في قتل " كولير
    Okul yönetimi dünkü olay için bir şüpheli bulmuş. Open Subtitles المدرسة تظن بأن لديها مشتبه به في حادثة الصالة ليلة البارحة
    Birazda gerçek dünyada şüpheli arayalım mı, ne dersiniz? Open Subtitles دعونا نبحث عن مشتبه به في العالم الحقيقي .. هل نفعل ذلك ؟
    Dakikalar içinde, herkes, bir evhanımının oğlunun, bir diğerinin kızını boğmaktan şüpheli olduğunu öğrenmişti. Open Subtitles .. خلال لحظات، سمع الجميع أن ابن ربّة منزل مشتبه به .. في خنق ابنة ربّة منزل أخرى
    BöLgede birden fazLa şüpheli oLduğunu söyLediLer. Open Subtitles النداء الأول قال أنـّه يوجد أكثر من مشتبه به في المنطقة
    - Yeni vakamızdaki ilk şüpheli dün yakalandı. Open Subtitles أوّل مشتبه به في قضيّتنا الجديدة أُحضِرَ البارحة.
    Sadece doğma-büyüme Miami'li olduğunu, yedi cinayetin şüphelisi olduğunu, ama asla suçlanamadığını Open Subtitles مشتبه به في سبعة جرائم قتل لكنه لم يكن سوى مجرد مُتهم هذا الرجل هو السيد النظيف
    - Peki, cinayet şüphelisi olduğunu düşünürsek, Open Subtitles حسنًا ، باعتباره الآن مشتبه به في قضية قتل
    Lütfen şunu unutmayın, bu adam öldürülen polisin baş şüphelisi. Open Subtitles يرجى تذكر، والناس وهذا هو مشتبه به في جريمة قتل ضابط إنفاذ القانون
    Liman Koyu Kasabı davasında yeni bir şüphelimiz olduğunu duymuşsundur eminim. Open Subtitles بالتأكيد سمعتَ عن وجود مشتبه به في قضية "سفّاح مرفأ الخليج"
    Bu mekânda soruşturmamızla ilgili bir şüphelimiz olduğuna inanıyoruz. Open Subtitles لدينا سبب يدعونا للظن بأن مشتبه به في تحقيقنا موجود في الملكية
    Ama hâlâ bir katilimiz ve kaçan bir şüphelimiz var. Open Subtitles لكن مازل لدينا مشتبه به في حادثة قتل و خطف طليق بالخارج
    Neden bir cinayet şüphelisinin bizimle yaşadığını öğrenmek istedi. Open Subtitles أراد أن يعرف عن سبب وجود مشتبه به في جريمة قتل يقيم في منزلي,
    Anladığım kadarıyla, göz altında bir şüpheliniz varmış. Open Subtitles أفهم أن لديك مشتبه به في الحجز
    Az önce Collier'ın öldürülmesiyle alakalı bir şüpheliyi tutukladılar. Open Subtitles " لقد اعتقلوا مشتبه به في قتل " كولير
    Joe, bunlar Lyons David ve Kerew Wallace, cinayet zanlısı. Open Subtitles جو، وجدت ديفيد ليون ؛ مشتبه به في قتل والاس كيرين
    İki kişinin katil zanlısıyım. Open Subtitles إسمع, انا مشتبه به في مقتل سيدتين
    Efendim, CTU, David Palmer suikasti şüphelisini öğrendi. Open Subtitles سيدي وحدة مكافحة الإرهاب لديها مشتبه به في حادثة إغتيال الرئيس بالمر
    Burada dolandırıcılık suçu var. Polis memurunun bir miktar parasını dolandırmaktan şüpheliymiş. Open Subtitles إنه مشتبه به في قضية رشوة ضابط شرطة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد