sorunlarını adam şişleyerek çözebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | وظننت أنه بإمكانك أن تتخلص من مشكلاتك بالطعن؟ |
İlişki sorunlarını konuşabileceğin bir bayan arkadaş istiyorsan ben o yola girmiyorum. | Open Subtitles | لذا لو كنت تبحث عن امرأة تصاحبها لكي تتحدث عن مشكلاتك في العلاقات فأنا لن أسلك ذلك المسار مرة أخرى |
Kendi sorunlarını düşünürsek cesurca bir hareket Eli. | Open Subtitles | هذا أمرٌ وقحٌ منك يا (إيلا), بأخذ إعتبار مشكلاتك الخاصة |
Kadınlarla ilgili sorunların dedikodu malzemesi olmuş eski konular bu yüzden seçim üzerinde bir etkisi olmaz. | Open Subtitles | مشكلاتك النسائية باتت الآن أخبارا قديمة مجرد أحاديث لذا لن تؤثر في الانتخابات |
Beni dinle, seni sakar, aptal şey, senin sorunların senin derdin, benim değil. | Open Subtitles | إستمع لى أيها الأحمق المتعلثم ، لقد إتفقنا مشكلاتك تخصك أنت و لا تخصنى أنا. |
Önümüzdeki 90 dakika içinde, tüm problemlerinin penisim sayesinde çözüldüğünü sana göstermek istiyorum. | Open Subtitles | في الـ 90 دقيقة القادمة أود أن أريك أن كل مشكلاتك يمكن حلها عن طريق قضيبي |
İşimiz bitmeden arkamdan Benjamin ile iş çevirirsen hapse gidişin problemlerinin en küçüğü olur. | Open Subtitles | اذا ذهبت إلى بينجامين من دون علمي قبل ان ننتهي وذهابك للسجن سوف يكون أصغر مشكلاتك |
Bak, Belle'in senin sorunlarını yeterince ciddiye almadığımı düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | اسمع، أعرف أن (بيل) تعتقد أنني لا آخذ مشكلاتك على محمل الجد |
sorunlarını Anla | Open Subtitles | "تفهّم مشكلاتك" |
Bazen sorunların çok büyür. | Open Subtitles | ففى بعض الأحيان ، تتضخم مشكلاتك بشده |
Bazen sorunların çok büyür. | Open Subtitles | ففي بعض الأحيان، تتضخم مشكلاتك بشده |
Senin kendi sorunların var. | Open Subtitles | -بالي مشكلاتك الخاصة |