Evet, efendin, ama o zaman bana eşlik etmenizden mahrum kalırdım. | Open Subtitles | نعم , سيدى , و لكني ما كنت لانال شرف مصاحبتك لى |
- 19 Aralık, Pazar gecesi dokuz sularında, senin ona eşlik etmemeni şüpheli buldum. | Open Subtitles | ـ19 ديسمبر , ليلة الأحد حوالي الساعة التاسعة مساء شعرت بفضول لعدم مصاحبتك لة 0 |
Marshall gitmek istediğin yere kadar sana eşlik edebilir. | Open Subtitles | المفتش يمكنه مصاحبتك في أي مكان تذهب إليه |
Kimsenin bakmadığı bir anda buraya gizlice gelip sizinle takılmak için garsonunuz gibi davrandığımı mı yoksa? | Open Subtitles | بينما لم يكن أحد ينظر وتظاهرت أنني النادل فقط لكي أتمكن من مصاحبتك ؟ |
- İyi biri mi? Seninle burada biraz takılmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه يريد مصاحبتك |
Çünkü onun güvenliği bu çok sevdiğin pis prefabrik evde seninle takılmaktan çok daha önemli. | Open Subtitles | لأن سلامته أكثر أهمية من مصاحبتك في هذ المنزل الذي أحببتَه كثيراً |
Sanırım size ben eşlik etmeliyim. | Open Subtitles | أعتقد أن بإمكاني تدبير مصاحبتك |
Isha, bu sevince eşlik ettiğin için... çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | ...... إيشا , شكرا لكى جزيلا على مصاحبتك لى فى هذا الفرح |
Bu gece bana yemekte eşlik etme şerefinde bulunur musunuz? | Open Subtitles | هل لي شرف مصاحبتك للعشاء الليلة ؟ |
- Neden? - Çünkü seni seviyorum. Senle takılmak istiyorum. | Open Subtitles | لأني أحبك واريد مصاحبتك هناك |