Kendi iyiliğim için. 30 yıl yemiştim. Ne yapsaydım? | Open Subtitles | هو كان من أجل مصلحتي الخاصة كان محكوما علي ب30 عاما |
Muhafız Birliği Komutanına iyiliğim için iftira attığınızı mı söylüyorsunuz şu an? | Open Subtitles | اذا أنت تقول أنه كان من أجل مصلحتي أنك عزلت رئيس الوول دال شي ؟ |
Bunu söylemek çok zor, ama kariyerim için en iyisini yapmalıyım. | Open Subtitles | هذا ليس سهلاً علي أبداً لكن علي فعل ما يصب في مصلحتي و مصلحة مسيرتي |
Gerçek zayıflıklarım, gerçek tahminlerim hakkında birdenbire şeffaf olmak benim işime gelir, çünkü bilirim ki eğer başarısız olursam suçlanmayacağım, yardım etme ya da yardım isteme konusunda başarısız olmak dışında. | TED | فجأة يصبح من مصلحتي أن أكون شفافاً من ناحية نقاط ضعفي الحقيقية، توقعاتي الحقيقية، لأني أعلم أنني لن أٌلام إن فشلت، لكن الأمر مختلف إن فشلت في المساعدة أو طلب المساعدة. |
Yalnızca kendim için en iyisini istiyorum. | Open Subtitles | أحاول فقط المفاضلة بين ما يحقـّق مصلحتي. |
- Beni duydunuz, Bay Quarles. Peki, benim çıkarım nedir? | Open Subtitles | " لقد سمعتني سيد " كوارلز حسناً ما مصلحتي ؟ |
Bu tarz sorular bana her zaman konuştuğum insanların benim iyiliğimi istedikleri ve beni gerçekten tanımak istedikleri hissini uyandırıyor. | TED | هذه هي أنواع الأسئلة التي جعلتني أشعرُ بالثقة وأن الشخص الذي أتحدثُ إليه يعلمُ مصلحتي تمامًا ويرغبُ في التعرف عليَ. |
Bunu itiraf etmekten utanıyorum ancak hepinizi kendi çıkarlarım için tehlikeye soktum. | Open Subtitles | وإنني أخجل من الإعتراف بذلك , لكن... لقد وضعتكم بخطرٍ محدق لأجلي مصلحتي. |
Benim kendi çıkarlarımı korumaya mecbur olduğum gibi kendi çıkarlarınızı korumanız size kalmış. | Open Subtitles | الأمر متروك لكم لحماية ...مصالحكم الشخصية مثلما أنا مضطر لحماية مصلحتي الشخصية |
Doktor'un yaptığı şey sadece benim iyiliğim içindi. | Open Subtitles | الدكتور.. مافعله لي كلّ ذلك كان من أجل مصلحتي .. |
Kendi iyiliğim için aklımdan çıkarmamı söyleyecek. | Open Subtitles | سيقول لي أن أنس الأمر من أجل مصلحتي |
Beni hırsızlıkla damgalamak kendi iyiliğim için miydi? | Open Subtitles | إتهامي بالسرقة كان من أجل مصلحتي ؟ |
Bunu benim iyiliğim için yaptığını biliyorum, ama biliyorsun, peynire bayılıyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تريد مصلحتي و لكنني مهووس جبن |
Benim için hep en iyisini isterdi. - Vay canına. - Tutkulu ve sevecen biri olmamı isterdi. | Open Subtitles | لطالما أرادت مصلحتي أرادتني عاطفيّاً و عطوفاً |
Polislerin dikkatini çekmek, hiç de işime gelmezdi. | Open Subtitles | إثـارة انـتـبـاه الـشرطـه ، لـم يـكن من مصلحتي |
Canlı veya ölü işime yarar mısın bilmiyorum ama her halükârda dinleme cihazı var mı diye bakmak zorundayım. | Open Subtitles | لستُ موقنًا ما إن تكُن مصلحتي في قتلك أن بقائك حيّة. في كلا الحالتين، يجب أن أتأكد أنّك لا ترتدين جهاز تصنّت. |
Onu sırf kendim için dönüştürttüm. | Open Subtitles | ولقد حولتها إلي ذلك الكائن اللعين من أجل مصلحتي |
Ayrıca buraya gelip, kardeşinin belki de yaşıyor olduğunu sana söylemekte benim ne çıkarım olabilir ki? | Open Subtitles | غير أن، ما مصلحتي في القدوم هنا وإخبارك، أنا شقيقك لربما يكون حيًا |
İki aydır benim iyiliğimi düşündüğün için benden uzak duruyorsun sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنكِ لم تزعجيني و لم تسألي عني من أجل مصلحتي |
çıkarlarım onlarınkiyle uyuştuğu sürece. | Open Subtitles | طالما مصلحتي منسجمه مع مصلحتهم |
Açıkça benim çıkarlarımı gözettiğine göre, seni affediyorum. | Open Subtitles | حسنٌ, بما أنه من الواضح... أن مصلحتي تهمّكِ للغاية، أنا أسامحكِ. |
Ben kendi menfaatim için oy vereceğim. | Open Subtitles | سأصوت لما فيه مصلحتي الشخصية |
Dur tahmin edeyim. Sen de benim menfaatlerim için bakıyordun? | Open Subtitles | دعني أحزر , كنت تريد فقط مصلحتي الشخصية أيضاً؟ |