| Yünlü kumaşın kurşun geçirmez olmadığını ispatlıyordu, kendiyle gurur duyuyodur. | Open Subtitles | لقد اثبت بانها غير مضادة للرصاص لابد بانه فخور بنفسه |
| Sıradan, günlük, kurşun geçirmez özelliği olmayan bir otomobil istiyorum. | Open Subtitles | أريد ببساطة سيارة عادية غير مضادة للرصاص. |
| - Bu kadar emin olma. - Manticore trangenic'i kurşun geçirmez değil. | Open Subtitles | لا تكن متأكداً لهذه الدرجة تقنية مانتيكور ليست مضادة للرصاص |
| Saçması bir çelik yeleği yastıkmış gibi deler geçer. | Open Subtitles | يمكنها أن تخترق سترة مضادة للرصاص بكل سهولة وكانها مخدة نوم |
| Kingsman takımlarının hepsi de kurşun geçirmezdir. | Open Subtitles | بِذّات (كينجز مان) طالما كانت مضادة للرصاص |
| Bu pencereler güvenliğin için kurşun geçirmez yapıldı. | Open Subtitles | هذه النوافذ تم جعلها مضادة للرصاص من أجل حمايتك |
| Efendim, kaskınızı takarsanız kendimi daha rahat hissedeceğim. Bu araç tamamen kurşun geçirmez değil. | Open Subtitles | سيّدي, إذا وضعت خوذتك سأشعر بتحسن هذه السيارة ليست مضادة للرصاص بالكامل |
| Jip, kurşun geçirmez kaplı, patlamayan lastikli ve içinde büyük bir silah var. | Open Subtitles | السيارة ذات الدفع الرباعى مضادة للرصاص و لديها إطارات غير قابلة للثقب |
| Vücudunun her yanı sana işe girmemen gerektiğini söyler veya kurşun geçirmez bir yelek giymek için birşeyler yapmanı. | Open Subtitles | كل شيئ في جسدك يدل على انه يجب ان تحصل على وظيفة او تفعل شيئ تحصل من خلاله على سترة مضادة للرصاص |
| kurşun geçirmez yelek giyiyor. Çıkmalarına müsaade edeceğiz. | Open Subtitles | يرتدي سترة مضادة للرصاص سنتركهم حتّى يخرجوا |
| Tümüyle kurşun geçirmez. Bazı ufak numaralar ekledim. | Open Subtitles | مضادة للرصاص بالكامل، وعدد قليل القليل من الحيل في جعبتها. |
| Kendine benim gibi kurşun geçirmez bir yelek almalısın. | Open Subtitles | أتعلم، يجب أن تشتري سترة مضادة للرصاص مثلي |
| kurşun geçirmez bilezikler ve gerçeklik kementiyle birlikte. | Open Subtitles | كاملاً مع أساور مضادة للرصاص وحبل الحقيقة |
| O bir D-7 kurşun geçirmez kalkanı. | Open Subtitles | إنها دروع مضادة للرصاص من الفئة السابعة المطورة |
| Onlarda öyle düşünmemişti. Ta ki kostümün kurşun geçirmez olduğunu görene dek. | Open Subtitles | أمر وضعوه في عين الإعتبار بالطّبع بدلتُك مضادة للرصاص |
| Tümüyle kurşun geçirmez. Bazı ufak numaralar ekledim. | Open Subtitles | مضادة للرصاص بالكامل، لديها بعض الحيل في جعبتها |
| Tamamen kurşun geçirmez, gizli birkaç kozu da var. | Open Subtitles | مضادة للرصاص كلياً، وفي جعبتها القليل من الخِدع |
| kurşun geçirmez camlarla güvenli bir odam da var, evi geliştirdim işte. | Open Subtitles | ونوافذ مضادة للرصاص وغرفة محمية، قمت ببعض التحديثات |
| Neden her zaman çelik yelek giydiğini şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | فهمت تماما الآن لماذا يلبس دائما هذه السترة مضادة للرصاص |
| Bu adamlar kurşun geçirmezdir. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال مضادة للرصاص. |
| Camlar kurşungeçirmez olabilir. | Open Subtitles | هذة الزنزانة ربما تكون مضادة للرصاص |
| Araçlar zırhlı! | Open Subtitles | إنها مضادة للرصاص |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 