ويكيبيديا

    "مضطربة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sorunlu
        
    • rahatsız
        
    • karışık
        
    • sıkıntılı
        
    • huzursuz
        
    • üzgün
        
    • perişan
        
    • gerginim
        
    • Dengesiz
        
    • berbat
        
    • karıştı
        
    • psikopat
        
    • tedirgin
        
    • sorunluydu
        
    • çalkantılı
        
    O sorunlu bir, vahşi çocuktum yolunu bulmak için bir şans hiç kim. Open Subtitles لقد كانت مضطربة, فتاة جامحة لم تحصل ابداً على فرصة لتعثر على طريقها
    sorunlu bir üniversite öğrencisinin seri katil olduğunu düşündüğünüz biriyle buluşmasına izin mi verdin? Open Subtitles هل فعلا سمحت لطالبة جامعة مضطربة ان تلتقي برجل ظننت انه سفاح؟
    Bu beni rahatsız ediyor ve parayı yırtıp atmak istiyorum. Open Subtitles أتعرف هذا يجعلنى مضطربة. أريد أن ألقى بكل هذه الأموال.
    Matematik saçma, karışık, rast gele, düzensiz ve berbat bir şeymiş. Open Subtitles إنها سخيفة، مرتبكة عشوائية مضطربة ، و غير سارة بشكل كبير
    Kendini, kızın erkek arkadaşı sanıyor ve kız mükemmel bir hedef tatlı, utangaç, sıkıntılı, ... ve çevrimiçi yaşıyor. Open Subtitles يؤمن بأنه صديقها وهي الهدف المثالي حلوة، خجولة، مضطربة
    sorunlu bir insan ama, iyi şeyler yapabileceğine inanıyorum. Adını temize çıkarmak istiyorum. Open Subtitles انه مثل روح مضطربة ,ولكنى لااصدق انه يفعل هذا , اريد ان ابرئ اسمه.
    Çok sorunlu bir kız, ama sanırım bize önemli bilgiler sağlayacak. Open Subtitles انها فتاة مضطربة كثيرًا ، لكن من المأمول انها ستجلب بعض المعلومات لنا
    "Zoe sorunlu bir kızdı." "Yanlış insanlar kafasını bulandırdı." Open Subtitles كانت فتاة مضطربة إختلطتْ مع الناسِ الخاطئينِ
    Zoe'nin sorunlu olduğunu söylemek istemiyorum. Open Subtitles حسنا , انا لا اريد ان اقول انها كانت مضطربة
    Genç ve sorunlu bir anne, belki öldürdü belki de öldürmedi. Open Subtitles أمٌّ شابة مضطربة جدّاً ربما قتلتها وربما لم تفعل
    Muhtemelen yaşıyla ilgilidir. Bazı yönlerden zihni bulanmış oldukça sorunlu bir genç kız. Open Subtitles ـ حسناً، على الأرجح هو الفارق العمّر بينكما ـ أنها فتاة شابة و مضطربة و متشوشة أحياناً
    Otopsi yaptırması gerektigini söyledim ama ağabeyinin kesileceği düşüncesi onu çok rahatsız etti. Open Subtitles قلت أنها يجب عليها عمل تقرير شرعي ولكنها كانت مضطربة عندما علمت أن هناك فكرة لتقطيع الجثة في عملية التقرير الشرعي
    Acı, rahatsız edici hallere bürünebilir. Open Subtitles احلام القتل يمكن للحزن ان يكون له اشكال مضطربة
    Müthiş bir oyuncu olduğunu... ama insan olarak aklının karışık olduğunu. Open Subtitles أنك رائعة جداً كممثلة ولكنك مضطربة جداً كإنسانة
    Kocası kayıp, doğumu sıkıntılı. Biraz zaman alabilir. Open Subtitles زوج مفقود, إنها حالة ولادة مضطربة, قد أتواجد هناك لبعض الوقت
    Dinleyin. Açıkçası, bu konu beni biraz huzursuz etti. Open Subtitles يا إلهي ، إستمعي ، سأخبرك بالحقيقة أنا مضطربة قليلاً بشأن هذا
    İşimin avantajları işte. Neden bu kadar üzgün olduğunu anlamıyorum, tatlım. Open Subtitles إحدى إكراميات الوظيفة أنا لا أفهم لماذا أنتٍ مضطربة للغاية يا حبيبتي
    Cevaplar arayan perişan karısıyla yada başka bir gündemle ortaya çıkan kadınla aynı taraftayız. Open Subtitles نحن نتعامل مع أرملة مضطربة تبحث عن إجابات أو مع إمرأة بـ أجندة مختلفة كلياً
    - Belki de haklısındır. Belki de sadece olan biten yüzünden gerginim. Open Subtitles ربّما، وربّما أنا مضطربة بسبب كلّ ما يجري
    Hayatı ve ailesi Dengesiz bir kadının kaprisine kalmıştır. Open Subtitles حياته وعائلته تعتمدان على نزوة إمرأة مضطربة
    Adet gördü ve ne olduğunu anlayamadı. Korktu ve kafası karıştı. Open Subtitles أتتها الدورة و لم تعرف ماذا كانت كانت خائفة و مضطربة
    Resmen bir psikopat olduğunu anladığın zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكّرين اللحظة المحددة التي عرفتي بها أنّكِ مضطربة عقليًا تمامًا ؟
    Ancak kamera önünde pek tedirgin olur ve ellerini ne yapacağını hiç bilemezdi. Open Subtitles لكن طلته على الشاشة كانت مضطربة و لم يعلم مطلقا ماذا يفعل بيديه
    60'ların sonlarında bütün şehirler sorunluydu. Open Subtitles يبدو أن كل المدن كانت مضطربة . في عقد الستينات
    Bu hayali haritaya göre dünyadaki bazı ülkeler çalkantılı ülkelerdi. TED فطبقًا لتلك الخريطة التخيلية، بعض أجزاء العالم هي دول مضطربة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد