ويكيبيديا

    "مضغوطة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • stres
        
    • stresli
        
    • basınçlı
        
    • sıkıştırılmış
        
    Sanırım son zamanlarda çok stres yaşadım... ve o nedenle yoruldum sanırım.. Open Subtitles أتوقع أني مضغوطة في الآونة الأخيرة وأصبحت متعبة بسبب ذلك
    Bunca şeyden sonra stres doluydun işteki yeni patronumuz Chuck ve Jill meselesi. Open Subtitles اقصد اعلم انكى كنت مضغوطة بسبب رئيسنا الجديد فى العمل وتشاك وجيل
    Hayatım çok stresli... ve sakin, sevgi dolu, talepkar olmayan bir ilişki istiyorum. Open Subtitles حياتي مضغوطة جداً و أتمنى أن أحظى بعلاقة هادئة
    Hayatım çok stresli... ve sakin, sevgi dolu, talepkar olmayan bir ilişki istiyorum. Open Subtitles حياتي مضغوطة جداً و أتمنى أن أحظى بعلاقة هادئة
    Beni su altındaki basınçlı, metal bir kutuya mı tıkacaklar? Open Subtitles أيريدون وضعي بغواصة تحتوي على حاويات مضغوطة مصنوعة من الحديد؟
    Beni su altındaki basınçlı metal bir konteynıra mı sokacaklar? Open Subtitles أيريدون وضعي بغواصة تحتوي على حاويات مضغوطة مصنوعة من الحديد؟
    Sert, ağır iyice sıkıştırılmış ve yapıştırılmış kağıt. Open Subtitles قويّة، خامة كثيفة مضغوطة بإحكام، تمّ لصقها معاً.
    Şanına uygun yaşayamayacağın için stres mi bastı? Open Subtitles مضغوطة أم أنك لن ترتقين لمستوى سمعتك بالعلاقات؟
    stres temizliği yapıyorum. stres yaptım. Ben de temizlik yapıyorum işte. Open Subtitles أفرّغ ضغطي بالتنظيف، وأنا مضغوطة الآن، لذا أنظّف.
    stres temizliği yapıyorum. stres yaptım. Ben de temizlik yapıyorum işte. Open Subtitles أفرّغ ضغطي بالتنظيف، وأنا مضغوطة الآن، لذا أنظّف.
    Çok stres altındasın. Her şey mükemmel. Open Subtitles انت مضغوطة كل شىء بخير
    Bir de stres topu aldım. Open Subtitles ولدي كرات مضغوطة.
    Zor haftaydı diyelim. stres yaptım. Open Subtitles -بلّ أسبوعٌ صاخب، إنّي مضغوطة قليلاً .
    Biliyorsun, annen aşırı stresli ve Walter ile ben o iyileşene kadar burada kalmanız gerektiğini düşünüyoruz. Open Subtitles أتعرفين أن والدتكِ مضغوطة بشدّة و(والتر) وأنا نظن أنها لا يجب أن تُغادر حتى تتحسّّن.
    Yaşamımız çok stresli. Open Subtitles حياتنا مضغوطة كثيراً.
    Özel yapım 24 inç, basınçlı zıpkın çoğunlukla deniz derin balıkçılığında kullanılır. Open Subtitles بندقية رماح مضغوطة ذات طول 24 إنش تستخدم غالبًا لصيد السمك في أعماق البحار
    Silah basınçlı bir tüpte tutuluyordu. Open Subtitles فقد كان السلاح مخزوناً بقنينةٍ مضغوطة
    İşe yarasa bile Makine o kadar sıkıştırılmış olacak ki bilgi işleyemeyecek sinyal gönderemeyecek ya da herhangi bir şekilde iletişim kuramayacak. Open Subtitles حتى في حالة نجاحها الآلة ستكون مضغوطة بشدة، ولن تكون لديها القدرة على معالجة المعلومات أو إرسال الإشارات أو التواصل بأي شكل
    Bunu sıkıştırılmış kentsel hücre olarak düşünüyoruz. TED نحن نعتبرها وحدة حضرية مضغوطة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد