Bunları adli tıpa götür. Bir eşleşme var mıymış bir baksınlar. | Open Subtitles | أرسل هذا للخبراء الشرعيّين وانظر إن كنّا قادرين على إيجادِ مطابقة. |
Sanırım aynı boyda oldukları takdirde, bu çok önemli de değil. | Open Subtitles | أعتقد أنّه لا يهم إذا كانت مطابقة تماماً طالما أنّها مناسبة |
Bazı kurbanlarda uçaksavar mermisi ile uyumlu yaralar olduğu söylentilerine ne cevap vereceksiniz? | Open Subtitles | كيف ترد على شائعات بأن بعض الضحايا لديه جروح مطابقة لطلقات مضادة للطائرات؟ |
Bombayı yapan kuzeni tarafından bize verilen tarif, SUV'ye uyuyor. Durduğu yerde bir güvenlik kamerası bulabilecek misin, bak bakalım. | Open Subtitles | السيارة مطابقة للمواصفات التي أعطِيت لنا من قِبل ابن عمه صانع القنبلة انظري إن كان بإمكانكِ إيجاد فيديو مراقبة لتوقيفها |
Tamam. Hastane veya morgta babamın tarifine uyan kimse yok. | Open Subtitles | حسنا , لا توجد مطابقة لوالدنا في المستشفى أو المشرحة |
İki gün önce Memphis'te öldürülen bir adamdan çıkarılan mermi ile eşleşti. | Open Subtitles | وحصلت على مطابقة لرصاصة سحبت من رجل قتل في ممفيس قبل يومين |
Diyebilirim ki, bu bilgiler önceki bilgilerle tamtamına uyuşuyor. | TED | وأقول أن هذه المعلومات مطابقة للبيانات السابقة |
Ve şimdi içerideki o inci elmasla yer değiştiriyor böylece içerideki o elmas şimdi, sonunda dışarıdaki elmasla eşleşiyor. | Open Subtitles | والان اللؤلؤة بالخارج ستبدل بالماس وبالتالى سيكون الماس بالداخل والخارج وفى النهاية مطابقة الماسة التى بالخارج |
Bütün parmak izi sistemini araştırdık, eşleşme olmadı. | Open Subtitles | لقد بحثنا فى كافة البيانات في قاعدة البيانات لم نجد مطابقة لها |
Nasıl olur da eşleşme olmaz? | Open Subtitles | كيف لقاعدة بيانات البصمات ألا تجد مطابقة لها؟ |
Parmak izi sisteminin veri tabanında eşleşme yaptırıyorduk birden siber saldırıya uğradık. | Open Subtitles | كنا نجري مطابقة من قاعدة بيانات البصمات وحصلنا على هجوماً من الأنترنت نوعاً ما |
Yani, bu Archeaların genlerine baktığınızda bizde olanlarla aslında aynı olduğunu mu buluyorsunuz? | Open Subtitles | عندما نظرت إلى الجينات في هذه الاركيا هل وجدتها مطابقة لما لدينا ؟ |
Neredeyse birebir aynı. Bir kaç ufak sorun üstünde çalışıyoruz. | Open Subtitles | مايقرب من مطابقة ، لازلت أعمل على عدة مشاكل صغيرة |
Bazı kurbanlarda uçaksavar mermisi ile uyumlu yaralar olduğu söylentilerine nasıl cevap vereceksiniz? | Open Subtitles | كيف ترد على شائعات بأن بعض الضحايا لديه جروح مطابقة لطلقات مضادة للطائرات؟ |
İnsan gribi virüsleri, insan solunum hücrelerindeki eşleştirme reseptörlerine bağlanmaya uyumlu proteinlerle kaplıdır. | TED | تكيفت فيروسات الإنفلونزا المصيبة للبشر المغطاة بالبروتينات لترتبط مع مستقبلات مطابقة على الخلايا التنفسيَّة البشريَّة. |
D.N.A, Yargıç Joseph Dredd'inkine tıpatıp uyuyor. | Open Subtitles | البصمة الوراثية مطابقة تمامآ للقاضى جوزيف دريد |
Bir hemşirenin Annie'nin tarifine uyan bir kız gördüğü haberi geldi. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت على كلمة ممرضة رصدت فتاة مطابقة وصف آني |
Pekala, Danny'nin, Stan Ridgeway'in makyaj boyasından aldığı parmak izi örneği, veri tabanında biriyle eşleşti. | Open Subtitles | وهل فعلنا ذلك.. ؟ البحث في البيانات حصلنا على مطابقة |
Kusmuktaki mitokondri parçaları kurbanın tırnaklarından alınan hücre materyalleriyle uyuşuyor. | Open Subtitles | لقد إستطاعت مطابقة الجزيئات الحبيبية النقطية في القيئ مع البقايا الخلوية من تحت أظافر الضحية. |
Şimdi, bu kıyafetlerin bir kısmı aradığımıza uymuyor ama yarısından fazlası, görgü tanıklarının, ateş edip ara sokağa kaçarak kaybolan palyaçonun üzerinde gördüğü kıyafetle eşleşiyor. | Open Subtitles | بعض هذه الأزياء لا تطابق ولكن أكثر من نصفها مطابقة لوصف الشهود للرجل الذي قتله وخرج من المحل |
Bu izler kazık saplanmasına uygun ama hiçbiri ölüm nedeni gibi görünmüyor. | Open Subtitles | هذه العلامات مطابقة للأسياخ الحديدية لكن لا تشير لسبب الوفاة لربّما نزف |
Severnaya'dakinin aynısı, tıpkı sizin Yeni Zellanda'daki gizli üssünüz gibi. | Open Subtitles | هو نسخة مطابقة لسيفرينيا، يشبه أجهزة ارسالكم السرية في نيوزيلندا |
Bakın, siz buraya eşleşen bir çuval seti ile geldiyseniz, tamam mı? | Open Subtitles | انظروا، إذا جاء رفاق هنا مع مجموعة مطابقة من كيس، كل الحق، |
Örnek yaptım. Birebir tutuyor. | Open Subtitles | الآن، قمت بصنع مثال والتصدعات مطابقة تماماً |
Doğanın kanunu ile son derece uyum içerisinde iki ahmağın birlikteliğinden aptal bir çocuk dünyaya geldi. | Open Subtitles | بواحدة مطابقة له كان مثل اتحاد اثنين من الحمقى لذا سوف يكون طفلهم غبي |
Fizyolojik açıdan, tıpkı bir yetişkinin orgazmına benziyor. Yeter artı k. | Open Subtitles | من الناحية الفسيولوجية، انها تقريبا مطابقة لهزة جماع البالغين |
Mevcut kayıtlarla eşleşmesi için düzenlememiz gerekiyordu. | TED | لذا وجب علينا تعديله لمساعدتنا على مطابقة وربط السجلات الموجودة. |