Yani çevresel alarmları çaldırmak için Inverset ile olan bağlantıları kullandı. | Open Subtitles | إذا هو استخدم معارفه في انفريست ليطلق جهاز الانذار البيئي |
-İyi bağlantıları var. -Bütün domuzları tanıdığına eminim. | Open Subtitles | لديه معارفه أنا واثق أنه يعلم كل من في المزرعة- |
O kemeri ona tanıdığı biri vermiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأن أحد معارفه أعطاه هذا الحزام وهذا هو القاتل |
Zamanında bir tanıdığı onu... ...siyah tenli, kısa ve tıknaz, olarak tanımlamış. | Open Subtitles | وُصِفَ مرة من أحد معارفه رجل صغير و قصير ذو بشرة سمراء, و سمين |
Radley'deki tanıdıklarına mesaj bıraktı ama daha bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لا (لقد ترك رسائل لكل معارفه في (رادلي لكن لا شئ حتى الآن |
O halde zengin adama ve bağlantılarına odaklanıyoruz. | Open Subtitles | لذا نركز على الرجل الغني و معارفه. |
Kocanızın tanıdıklarından biri olabilir mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكد؟ وقال انه قد قد تم أحد معارفه من زوجك؟ |
Ya onun yer altındaki bağlantılarından birini keşfedersen? | Open Subtitles | ماذا ان اكتشفت أحد معارفه المخفيين؟ |
Cass'ın akıllı telefonuyla çekilmiş, rehberindeki herkese gönderilmiş. | Open Subtitles | هذا تم تصويره بهاتف (كاس) الذكي. و تم إرساله لكل معارفه. |
Eee, belediye başkanının ofisiyle olan bağlantıları sayesinde, bizim sinemayı şehrin simgesi statüsüne sokacak. | Open Subtitles | حسنا , إنه يستخدم معارفه الشخصيه في مكتب العمده ... ليحصل للسينما على الرخصه ... |
Evet şimdi yeni Rus mafyasının lideri FSB görev yaptığı bağlantıları kullanıyor. | Open Subtitles | أجل وهو الاّن رئيس المافيا الروسية الجديدة ويستغل معارفه كضابط فى "إف. إس. |
Hükümetteki bağlantıları tam olarak kimler, öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | -أريد معرفة معارفه في الحكومة الأميركيّة |
Şebekesi, iş yaptığı kişiler, yurt dışı bağlantıları. | Open Subtitles | معارفه وشركاؤه وعلاقاته الدولية |
Bilmiyorum canım, bir tanıdığı olmalı. | Open Subtitles | - لا اعرف، عزيزتي، افترض بانه احد من معارفه. |
Bir arkadaşı olmayabilir. tanıdığı biri bile olmayabilir. | Open Subtitles | وربما لم يكن حتى أحد معارفه |
Bilmediği şeyi ise, tanıdığı biri biliyor. | Open Subtitles | ما لا يعرفه، أحد معارفه يعرفه |
Onun tanıdıklarından biri burada kalıyordu ve bir anda kaynaştık. | Open Subtitles | أحد كان أحد معارفه يقيم هنا , و قد انسجمنا مباشرة |