Wickham, Darcy'ye karşı yüz kızartacak hareketlerde bulundu. Öyle mi? Nasıl? | Open Subtitles | ـ ف ويكهام عامل دارسى معاملة شائنة ـ أفعل هذا حقا؟ |
Suç olmaktan çıkarmak yasaların kaldırılması anlamına geliyor seks endüstrisini cezalandıranları, bunun yerine seks işine de diğer işler gibi davranmak. | TED | عدم التجريم يعني إزالة القوانين التي تستهدف معاقبة صناعة الجنس، بدلا عن معاملة احتراف الجنس كأي نوع آخر من العمل. |
Bu günlerde ona karşı oldukça ters davranıyor. | Open Subtitles | إنه يعاملها معاملة سيئة نوعاً ما هذه الأيام |
Şimdi bir çocuk istismarı ihbarını yanıtlamanız gerekiyor. | TED | وعليك الاستجابة لتقرير بلّغ عن إساءة معاملة طفل ما. |
Sahipleri kafeslere tıkıp, binlercesini katletmek de insana hayvan muamelesi yapmak olur. | Open Subtitles | جمع كل الأسياد المتواجدين ثم ذبحهم بالآلاف تُعتبر معاملة وحشية للبشر أيضاً. |
En önemlisi; sayıgı görmek için diğerlerini tedavi etmeye başladık. | Open Subtitles | من أهم الأشياء، بدأنا معاملة بعضنا البعض باحترام. |
Bahsettiğim şey, liderlerinin onlara davranış şekli ve iş arkadaşlarının davranış şekli. | TED | الأمر يتعلق بكيفية معاملة الرؤساء لهم ومعاملة الناس الذين يعملون معهم. |
Yükselişteyken insanlara kötü davranmaya ne derler biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمون ما يقولون عن معاملة الناس بشدة على الطريقة التي يصل؟ |
Beni dinle. Bir kadına böyle davranamazsın. | Open Subtitles | إنتظر عندك ، لا يمكنك معاملة إمرأة محترمة بهذه الخشونة |
Tabii, olağanüstü insanlar, olağanüstü ilgi görürler! | Open Subtitles | حسناً، يحصل الناس الإستثنائيون على معاملة إستثنائية |
Fanatik bir kaç adam kiraladım onlarsa çizgiyi aşıp insanlara istismar ettiler. | Open Subtitles | قمتُ بتوظيف رجال دفعتهم حماستهم إلى تجاوز الحدود وكان هناك سوء معاملة |
Onların faydaları değişkenlik gösteriyor ve toplumun yaşlılara karşı tavrının çeşitliliğine katkı sağlıyor. | TED | نفعهم يتنوع ويساهم في تنوع كيفية معاملة المجتمع للمسنين. |
Her mahallaye eşit davranmak gibi iyi bir niyetleri olsa da insanlar bu sürece dâhil hissetmediler veya bu binalara karşı bir sahiplik hissetmediler. | TED | بالرّغم من نيتهم الحسنة في معاملة جميع الجيران بتساوٍ، لم تشعر المجتمعات أنها معنيّة أو لم تشعر بامتلاك هذه الأبنية. |
Biz bu alanlara bir hasta gibi davranmak ve konumlarını gizli tutmak istiyoruz. | TED | نريد أن نعاملها مثل معاملة بيانات المرضى، ولن نكشف عن مواقعها. |
Ayrıca bana kötü davranıyor ve beni dövüyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تفعل أنت تعاملني معاملة سيئة وتضربني |
Çocuk istismarı yüzünden burada olduğunun bilincinde misin? | Open Subtitles | أتدرك أنك هنا من أجل قضية إساءة معاملة طفل؟ |
Tanrı muamelesi görecek ve güzellik içinde sonsuza dek yaşayacaktınız. | Open Subtitles | كنتم لتلقوا معاملة الملوك ولعشتم في الجمال إلى الأبد |
Annesine ihtiyacı olan bir kız çocuğu Onların gözlerinin içine bakan ve insan olduklarını unutmaksızın onları tedavi eden | Open Subtitles | ,المرضى يحتاجون معاملة حسنة يلاطفوهم و يطعمونهم كالبشر |
Sırf katılmadıkları bir şeyi söylüyor diye bu sınıftakilerin Angie'ye davranış şekillerinin rezil olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | انا فقط قلت انه مثير لشفقة طريقة الاشخاص هنا في معاملة انجي فقط من اجل الفول شيء ما بأن هم لا يحدث التوافق معهم |
Ulusal oyunculara böyle davranmaya nasıl cüret eder! Çocuk değiliz. | Open Subtitles | كيف يجروء على معاملة اللاعبات القومية هكذا؟ |
Zavallı bir kıza böyle davranamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك معاملة فتاة فقيرة مثل هذا. |
Birini gözünüze kestirdiğinizde Andy gibi, bol bol yedirir özel ilgi göstererek, tam bir yatırım yaparsınız. | Open Subtitles | عندما تريد تهيأت شخص ما أنا هيّأت ، أندي وعلّمته وأكرمته وعاملته معاملة خاصة لقد كان إستثماراً |
Fidye istenmemiş, istismar belirtisi yok çocuk ticareti de olamaz çünkü adadan hiç ayrılmamış. | Open Subtitles | لا يوجد مطالب فدية لا توجد سوء معاملة ونعمل أنها لم تُهَرّب |
Özellikle rahipler, kötü davranislara maruz kaldi; sakalar, küfürler, dayak. | Open Subtitles | -تم معاملة القس على وجه الخصوص معاملة سيئة بالاستهزاء والضرب. |
Pilotlarınızın özel muameleye tabi olmasını düşünüyorsunuz sanki. | Open Subtitles | يبدو أنك تعقتد أن طيارونكَ يستحقون معاملة خاصة |
Yalnızca sevgilisini taciz eden bir arkadaşa sahip bir adamın arkadaşını saldırı anında durdurması gerektiğini söylemiyoruz. Bu toplumsal değişim yaratmanın safça bir yoludur. | TED | نحن لا نقول أن على الرجل الذي صديقه يسيء معاملة صديقته أن يوقف ذلك الصديق في لحظة الإساءة. |
Şey, bir bölüm var, ee, nasıl davranılmak istiyorsan... sen de öyle davran, sanırım bu doğru. | Open Subtitles | ذلك الجزء حول معاملة الاخرين كيف تريد ان تعامل اعتقد انه صحيح |