| Ölüm sonrası semptomatik hâle gelmiş ve yüksek derece bulaşıcı. | Open Subtitles | حسناً لقد ظهرت عليها الاعراض وأصبحت معديه جداً بعد الوفاة |
| Hasta olanı ayırın, bu sorun onlar arasında bulaşıcı olmasın. | Open Subtitles | إعزل المرضى ,فى حالة ان هذه المشكله معديه بينهم |
| Söz konusu taraflar birbirlerinin ruhlarını keşfetmeye devam ederlerse, Ruh Eşleri firması herhangi bir bulaşıcı hastalıktan, sinir rahatsızlığından ya da ani kilo almadan sorumlu değildir. | Open Subtitles | لو قرأ الطرفين لأكتشفوا أن " رفيق الروح المتخصصة " ليست مسؤلة عن اي أمراض معديه |
| Buraya geldiği zaman bulaşıcı değildi. | Open Subtitles | لم تكن معديه عندما وصلت الى هنا |
| Bakteri bulaşıcı değilmiş. | Open Subtitles | اتضح ان البكتيريا غير معديه |
| Sanırım bulaşıcı. | Open Subtitles | وأعتقد أَنى معديه لذاأنا... |
| - bulaşıcı olabilir. | Open Subtitles | -هل تعلم لربما كنت معديه |
| bulaşıcı değilsin. | Open Subtitles | أنت غير معديه |