Araf'ta işkence görmüş her ruh Günlerin Sonu için savaşıyor. | Open Subtitles | كل روح معذبة في المطهر، تحارب من أجل نهاية الأيام |
Tanım konmuş, ilaçlarım verllmiş ve göz ardı edilmiştim ve bu zamana kadar sesler tarafından o kadar işkence görmüştüm ki onları kafamdan atmak için kafamda bir delik açma teşebbüsünde bulundum. | TED | تم تشخيصي، تخديري و إهمالي، وكنت الآن معذبة بشدة من قبل الأصوات لدرجة أني حاولت أن حفر حفرة في رأسي لإخراجها. |
Tek gördüğüm şey, kontrol edemediği bir açlık tarafından işkence gören bir insan. | Open Subtitles | فكل ما أراه إنسانة معذبة بنزعة لا تقدر على تسخيرها |
Hepsi bana işkence gören ruhlarla, yardım dilemeye geldiler. | Open Subtitles | كانوا جميعا ذوي أرواح معذبة وجاؤوا إلي لأساعدهم |
Bunu bile. Başka bir itiraf: Bir keresinde savaş öncesi Polonya'yla ilgili bir kitapta, kendimi Eziyet görmüş, Eziyet eden gözleriyle bir meleğin, gerçek bir meleğin stüdyoda çekilmiş | TED | حتى أنه على الرغم من اعتراف آخر مرة في احدى الكتب ماقبل الحرب البولندية صورة الاستديو , ملاك مطلق ملاك مطلق بعيون معذبة |
Eziyet görmüş bir kadının cinneti olarak kabul edilir. | Open Subtitles | سيأخذونه على أنه جنون امرأة معذبة |
Biz bir aile kavga, ücretsiz bir işkence ruh ayarlamak yerleşmiş, belki yeni güç ve Paige yeni yalnız yolu uzakta kardeşlik gelen sinerji çeşit, bu tüm ilahi yolu bir tür birlikte çalışmaktadır. | Open Subtitles | لقد سوّينا نزاع عائلى ، و أطلقنا سراح روح معذبة ربما قوتك الجديدة و طريق بايج المنفصل عن الأخوية ، هو نوع من العمل الجماعى |
Gerçek anlamda işkence görmüş ve bizi kurtarmaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | معذبة بشكل حرفي و كانت تحاول أن تنقذنا |
Ofis penceremden şehri bir süzdüm sokaklarda milyonlarca işkence görmüş ruh olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لذا نظرت خارج نافذة مكتبي ...وصولاً للجزء الأعلى من المدينة ...وعرفت أن هنالك الملايين من الأرواح بالشارع ...تكون معذبة ويمكنني مساعدتها |
Eski hâlinin işkence edilmiş hayaleti. | Open Subtitles | الآن روحٌ معذبة لشخصه السابق. |
Kıza işkence edilmişti. | Open Subtitles | ...لقد كانت معذبة |
Elyan'ı ele geçirenin de o işkence görmüş ruhlardan biri olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | روحٌ معذبة إستحوذت (إليان) الآن |
Crane, annem işkence görmüş. | Open Subtitles | كرين) , كانت والدتي معذبة) |
Ben işkence gördüm ve işkence görmüyorum. | Open Subtitles | -لست معذبة |
Kibar birine benziyordu ama çok Eziyet çekmiş gibiydi. | Open Subtitles | تبدين روحاَ لطيفة لكن معذبة |
Hepimiz Eziyet çeken ruhlarız. | Open Subtitles | نحن جميعنا نفوس معذبة. |