ويكيبيديا

    "معطفه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ceketini
        
    • paltosunu
        
    • paltosunun
        
    • ceketi
        
    • ceketinin
        
    • montunu
        
    • montunun
        
    • Ceketinde
        
    • Kabanı
        
    • ceketinden
        
    • Ceketindeki
        
    • montunda
        
    • paltosuna
        
    • Paltosunda
        
    Bir çamur birikintisi mi var, geçeyim diye hemen ceketini önüme sererdi. Open Subtitles لم يكن هناك بركة الطين لم يضع معطفه عليها حتى أستطيع أن أعبرها
    paltocu kız, şu adamın ceketini de kontrol et! Open Subtitles لا تعطي هذا الرجل معطفه الا بعد ان تفتشية
    paltosunu vermeye gönüllü olmadı o yüzden mahkeme kararı çıkartmam gerekiyor. Open Subtitles لم يُسلّم معطفه عن طيب خاطر، لذا سأضطرّ لإصدار أمر قضائي.
    Leonard Vole o gece saat 10:10'da eve döndüğünde paltosunun kollarında kan vardı. Open Subtitles أن ليونارد فول عاد الى المنزل عشرة دقائق بعد العاشرة و كان هناك دماء على أكمام معطفه
    ceketi orada olduğu için daha önce göremedik. Open Subtitles لم نلاحظ هذا قبلاً ، لأن معطفه كان يحول دون ذلك.
    Bu arkadaş ceketinin altından aletini çıkarıyor. Open Subtitles ذلك الوغد الخنزير، مد يده تحت معطفه وخرج سلاحه.
    Her zaman şu eski lise ceketini giyer. Open Subtitles دائماً يرتدي معطفه الخاص بالثانوية القديمة
    Rüzgâr ve güneş, ...bir gezgine ceketini çıkarttırma konusunda iddialaşırlar. Open Subtitles الرياح والشمس لديهم تلك المنافسة ليرون إن كان بإمكانهم جعل المسافر يخلع معطفه
    Fikrimce sıcak bir yerlerden gelmiş çünkü ceketini çıkarmıyor. Open Subtitles وبالفعل أظنه أتى من مكانٍ حار. لأنه لا يريد خلعَ معطفه.
    ceketini alabilmeniz çok güzel. Kralı yakalasaydınız nasıl olurdu? Open Subtitles من الجيّد أنكم أخذتم معطفه فقط مالذي سيحدث لو أنكم أمسكتموه؟
    Howard Tuckman ceketini üstünü örtsün diye karısına verdi. Open Subtitles هاورد توكمان وضع معطفه للتو على زوجته لتستخدمه كغطاء
    Gene sonunda paltosunu yumruğuna sarıp içki dolabının camını kırdı insanlar yerde yatıyordu TED و انتهى المطاف بجين أن أستخدم معطفه، وقبضته في معطفه لكسر خزانة المشروبات. كان الناس ملقون على الأرض.
    Ama bir iki sezon sonra paltosunu topuklarına değene dek uzattı. Open Subtitles لكن بعد موسم أو اثنين ، جعل معطفه الخارجى طويلاً حتى لامس كعبيه
    Onu ve ona ait herşeyi, paltosunu ve seyahat çantasını küle dönüştür. Open Subtitles قم بتغييره و تغيير كل ما يخصه بما في ذلك معطفه و حقيبة سفره ، إلى حفنة من الرماد
    paltosunun içinde tıka basa mum, sigara ve çeşitli hediyeler olurdu dul da onları en kısa zamanda güzelce mutfak dolabına saklardı. Open Subtitles كان هنالك سيجار مدسوس في معطفه خبئوا الأرملة في الخزانة بأسرع وقت ممكن
    paltosunun içinde tıka basa mum, sigara ve çeşitli hediyeler olurdu dul da onları en kısa zamanda güzelce mutfak dolabına saklardı. Open Subtitles كان هنالك سيجار مدسوس في معطفه خبئوا الأرملة في الخزانة بأسرع وقت ممكن
    Hayır, öyle olması için ceketi fazla kaliteli. Gömlek ve pantalona nazaran. Open Subtitles لا ,معطفه فاخرٌ جدا ليقوم بهذا العمل وكذلك قميصه وبنطاله
    Kimse tepki bile veremeden adam ceketinin altından makas çıkarıp onu yüzünden ve boynundan bıçaklamış. Open Subtitles وبشكل فوري , أخرج مقص من داخل معطفه وقام بطعنه في الوجه
    Sonra bir görevli, ısınmam için bana kendi montunu getirdi. Askerlerle mücadele ederken montumu orada, o donmuş nehirde, kaybetmiştim. TED هذه المرة، أعطاني أحد الضباط معطفه ليبقيني دافئة، لأني فقدت معطفي في النهر المتجمد في عراكي مع أحد الجنديين.
    İnce yün montunun üzerine gazete sarmıştı. Open Subtitles ورق جرائد يبطّن معطفه الصوفي الرقيق، يشقّ طريقه
    Doktor, beyaz Ceketinde siyah bir kol bandıyla evimize geldi. Open Subtitles جــاء الطبيب إلى منزلنـا وهـو يرتـدي عـُصـابة ذراع سوداء على معطفه الأبيض
    Kabanı koyun yününden yapılmıştı ama eski gibi durmuyordu. Open Subtitles ، معطفه كَانَ صوفَ الحملِ . لكنه لم يبدو ممتازاً
    Ona diğer ceketinden farklı olan bir ceket giydirmeye çalışıyorlar. Open Subtitles يحاولون جعله بليس معطف مختلف عن معطفه الآخر
    Ceketindeki bu üç delik çok önemli olabilir. Open Subtitles الثلاث فتحات تلك الموجودة في معطفه قد يكونوا حاسمين
    Suçla Mücadele, montunda barut kalıntıları bulmuştu. Open Subtitles وحدة الجرائم وجدت فعلاً بقايا بارود على معطفه.
    Koca karpuzu paltosuna saklamaya çalıştı. Open Subtitles أنه يحاول أخفاء بطيخة كبيرة جدًا تحت معطفه.
    - Hesap geldi ve bu palyaço cüzdanının Paltosunda kaldığını söyledi. Open Subtitles وقد قال ذلك المهرج أن محفظة جيبه في معطفه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد