İkinci gün, karışık olmasını beklediğimiz şeylerin aslında daha basit olduklarını öğrendik. | Open Subtitles | في اليوم الثاني تعلمنا أشياء كانت يجب أن تكون معقده لكنها كانت سهلة جدا ً |
Hikâyenizden çok zevk almıştım ama gerçekler daha karışık. | Open Subtitles | آنظر , بقدر ما آنا مستمتع بنظريتك آيها الرقيب الحقيقه معقده آقل بكثير |
Hikâyenizden çok zevk almıştım ama gerçekler daha karışık. | Open Subtitles | آنظر, بقدر ما آنا مستمتع بنظريتك آيها الرقيب الحقيقه معقده آقل بكثير |
Ama onunla olamaz çünkü kadın çok karışıktır. | Open Subtitles | ولكنه لا يستطيع البقاء معها لأنها معقده جداً |
Pek çok şey karmaşıktır, General Carter. | Open Subtitles | الكثير من الاشياء معقده جنرال كارتر |
karışık bir yöntemi olan bir formül ama yoğun araştırma da bu işte bir parçadır. | Open Subtitles | أتبع طريقه معقده و الأبحاث كانت جزء منها |
Bu şu an açıklamak için çok karışık bir durum. | Open Subtitles | هذه طريقه معقده جدآ لأشرح لك كل شيء الآن. |
Bu gerçekten karışık bir görev ama işler kolay ilerliyor. | Open Subtitles | إنها مهمه معقده في الحقيقه، لكن كل الأمور ستسير بشكل سلس |
Ama başka herkes için bunları yapmanın çok karışık, çok hızlı yolları var. | Open Subtitles | ولكن بالنسبه للناس الاخرين, الاشياء لديها طريقه لتكون معقده بسرعه كبيره. |
Satrancın fazla karışık olabileceğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لقد بدات افكر ان الشطرنج ربما معقده قليلا |
Anne ile kızı arasındaki ilişkinin ne kadar karışık olduğunu herkesten çok sen bilirsin. | Open Subtitles | إنكِ تعلمين أكثر من أي أحد كم هي معقده العلاقه بين الأم وإبنتها قد تكون |
İki ebeveyni öldürmüş, karışık bir ritüel gerçekleştirmiş ve çocuğu başarıyla kaçırmış. | Open Subtitles | إستطاع أن يقتل كلا من الوالدين أداء طقوس معقده, و نجح في إختطاف الطفل |
karışık ama başarı oranı yüksek. Tek sorun şu... | Open Subtitles | انها خطه معقده ولكن فرصه النجاح كبيره لكن المشكله الوحيده... |
Yani, fizik, biraz karışık. | Open Subtitles | اعني، انها فزياء، ان المسأله معقده |
Ve yadsımaya çalışıyorlar. - Bu durumlar biraz karışık olabilir. | Open Subtitles | لذلك يحاولون تجاهل الحقيقة - .. حالتهم معقده - |
Biraz karışık olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اقد اخبرتك انها ستكون معقده قليلا |
Şu an olayın gerçekten karışık olduğunu biliyorum,bebeğim. | Open Subtitles | أعرف أن الأمور معقده حالياً يا حبيبي |
Oldukça karışıktır. | Open Subtitles | انها فقط معقده جدا |
Aile içi ilişkiler karışıktır. | Open Subtitles | الاستراتيجيه العائليه معقده |
Oldukça karmaşıktır. Sırtüstünden çok farklı. | Open Subtitles | انها معقده نوعا ما تختلف عن تلك الفراشة |
Belki de onunla ben konuşmalıyım. Bu konuşmalar karmaşık olabiliyor. | Open Subtitles | ربما يجب أن أذهب لمخاطبته هذه المكالمات قد تكون معقده |