Bu kişinin nerede olduğu hakkında bilgisi olan herkes yasal uygulama gereği, derhal temasa geçmeli. | Open Subtitles | أى شخص لديه أية معلومات عن هذه المشتبه بها لابد و أن يتصل فوراً بحكم القانون |
Filmin her karesi kendi hakkında bilgiye sahiptir. | TED | كل اطار في هذا الفيلم لديه معلومات عن نفسه. |
Teröristlerle ilgili bilgisi olduğunu söyledi, ama yalnızca seninle konuşurmuş. | Open Subtitles | يقول أن لديه معلومات عن الارهابيين ولكنه سيتحدث إليك فقط |
Yara adında bir şefi olan bir Komançi kabilesiyle ilgili bilgiler aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا معلومات عن مجموعة من الكومانشي تحت إمرة رجل يسمى سكار |
Hannibal Lecter hakkında bilgi sahibi olanlar... 1-212-555-0118'i de arayabilirler." | Open Subtitles | كل من لديه معلومات عن هانيبال لكتر يمكنه الإتصال بالرقم |
Başka bir deneyde, deneklerimize muhtemel bir iş adayının bilgilerini sunduk. | TED | في تجربة أخرى، قدمنا للمشاركين لدينا معلومات عن متقدم محتمل لوظيفة. |
Bol kafeinli kahve getirmiyorsan veya babamın çalınan kalıntıları hakkında bilgin yoksa git başımdan. | Open Subtitles | إذا كنتِ ستجلبين قهوة قوية أو لديكِ معلومات عن بقايا والدي المسروقة أغربي عن وجهي |
Dr. Gideon, Chesapeake Matadoru hakkında bilginiz var mı, yok mu? | Open Subtitles | دكتور جديون،هل لديك أي معلومات عن سفاح التشيسابيك أم لا ؟ |
Hayır.Ama müvekkilim, bu suç hakkında bilgisi olan kişilere ödül vaat ediyor. | Open Subtitles | لأي شخص لديه معلومات عن الجريمة ما هو مقدار المكافأة مس كيلي ؟ |
Bu zarfların nereden gelmiş olabileceği hakkında bilgisi olanların | Open Subtitles | و ننوه ان من لديه اى معلومات عن مصدر المغلفات ان يتصل بالـ اف. آى و الشرطة |
Daleklerin, bugünkü Dünya tarihi hakkında bilgiye ihtiyaçları var. | Open Subtitles | الداليك بحاجة إلى معلومات عن تاريخ الأرض الحالي |
-Bir hayvan hakkında... bilgiye ihtiyacım var. Bu gemideymiş. | Open Subtitles | أريد معلومات عن حيوان كان على متن السفينة |
Güzel. Kırk Haramiler'le ilgili bilgisi olan sen misin yoksa? | Open Subtitles | اذاً انت من عندك معلومات عن الاربعون حرامى؟ |
- Bizimle irtibata geçti, politik hedeflere karşı yapılacak bir suikast planıyla ilgili bilgisi olduğunu söyledi.. | Open Subtitles | اتصل بنا وقال إن لديه معلومات عن محاولة اغتيال ستحدث قريباً ضد بعض الأهداف السياسية في هذه المدينة |
Burada okuldan ayrılıp işe girmekle ilgili bilgiler bulacaksın. | Open Subtitles | بها معلومات عن مغادرة المدرسة والبدء في العمل. |
İçinde havaalanı kodları ve yönetmelik kitabı kayıt paketi, kampus kuralları ve akıl programımızla ilgili bilgiler var. | Open Subtitles | التى تحتوى على قواعد المطار و قوائم التنظيم حزمة تسجيلك, و حرم المطار و معلومات عن برنامجنا الاستشارى |
Bana, şehre giren ve çıkan tüm patlayıcılar hakkında bilgi getir. | Open Subtitles | أعطني أي معلومات عن المتفجرات التي أخذت من داخل أوخارج المدينة. |
Hani şu müze bilgilerini almak için çaldığın telefon var ya? | Open Subtitles | مثلما تعرف، الجوال الذي سرقته لتحصل على معلومات عن المتحف ؟ |
Ailem hakkında bilgin olduğunu söyledin. | Open Subtitles | قلت بأن لديك معلومات عن عائلتي |
Dr. Gideon, Chesapeake Matadoru hakkında bilginiz var mı, yok mu? | Open Subtitles | دكتور جديون،هل لديك أي معلومات عن سفاح التشيسابيك أم لا ؟ |
Demek istediğim, şimdi bazılarını anlatmaya çalışsam -- Havayı delen nesnelerin kat be kat akıcılığı hakkında bilgim var, ve bunu çok verimli bir şekilde yapıyor, görüyorsunuz. | TED | اعني .. ان فقط دخلنا في تفاصيل هذه التحفة لدي معلومات عن التدفق و الاحتكاك الهوائي عندما يأتي الامر لتلك الآليات السريعة وهذا يستهلكني تماما كما ترون |
Bir hizmetçi sana ağlayarak geldi ve kraliyet bebeği hakkında bir haber verdi. | Open Subtitles | لجأت خادمة إليك وهي تبكي وتقول لك أن لديها معلومات عن ابن الملك |
Aynı olay için buraya geldiğini söyleyip aslında annen için bilgi almak istemen gibi. | Open Subtitles | تمامًا كما قلتِ أنّكِ هنا بشأن القضية في حين أنّكِ هنا من أجل معلومات عن قضية أمّكِ |
Genç,yalnız ve bekar bir kadının... karşılaşacağı tehlikeler hakkında mı ? | Open Subtitles | معلومات عن مخاطر تواجه الشباب، واليتامى، قبل الزواج غير مرتبط؟ |
Her olasılıkta, Thor Asgard teknolojisi ile ilgili bilgi için işkence görüyor. | Open Subtitles | فى كل الأحوال ، فثور يتم تعذيبه للحصول على معلومات عن تكنولوجيا الأسجارد |
Peki kim iklim değişikliğiyle ilgili bilgileri bastırmak ister ki? | TED | لكن من الذي يريد إخفاء معلومات عن تغير المناخ؟ |
Fotoğrafın yanında çocuğun yaşamı hakkında bilgiler var. | TED | بجانب الصورة هناك معلومات عن حياته. |