Aslında onlarla geçen gece görüşmüştün. O yüzden onlarla ufak bir konuşma yaptım. | Open Subtitles | في الليلة التي سبقتها لذا كان عليّ أن أتحدث معهما قليلاً مثلما حدث |
Lanet olası kuyruğu yutmuş olsan pazar günü onlarla kahvaltı yapacaktık. | Open Subtitles | كنا سنتناول معهما وجبة خفيفة يوم الأحد لو ابتلعت ذلك الذيل |
Çok kibarsın. onlarla yatmadın mı yani ? -Öyle bişey demedim | Open Subtitles | أنت رجل كريم و الآن تخبرني بأنك لم تنم معهما ؟ |
İri ve devasaydılar ve onları halletmem gerekti, bu yüzden enzim enjekte ettim kendime. Enzimden mi kullandın biraz? ! | Open Subtitles | كانا ضخمين وتعاركت معهما كي أحقن نفسي بالأنزيم |
Bir grup tecavüzcü ile gitmektense onlarla gitmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل الذهاب معهما من أن أذهب مع مجموعة من المجرمين. |
Şükran Gününü onlarla geçirmemene ailen bir şey demiyor mu? | Open Subtitles | إذن، والديكِ، لا يمانعان أنّكِ لستِ معهما في عيد الشُكر؟ |
Müzik hakkında çok fazla bilgileri yoktu, ama bana müziği onlarla birlikte keşfetmem için fırsat verdiler. | TED | صحيح انهما لم يكونا يعرفان الكثير عن ذلك لكنهما اعطياني الفرصة لاكتشف ذلك معهما |
Ve onlarla ülkenin dört bir yanındaki gazetelere manşet olan büyük aşklarını konuşacağız. | Open Subtitles | وسنتحدث معهما عن علاقتهما العطفية الرائعة التى استحوزت على عناوين الصحف فى كل البلاد |
onlarla oyun oynamışsın. | Open Subtitles | و أنت لعبت معهما الورق إلى أين كانا يتجهان ؟ |
onlarla ilgilenmenin akıllıca bir iş olduğunu söylememe rağmen bana yaptığına bak. | Open Subtitles | ان ما تفعله هو اهتمامك القليل بي على الرغم من أنني أقول أنه سيكون من الذكاء التعامل معهما |
Sabaha dek onlarla oturmamızı kastetmemiştir. | Open Subtitles | إننى متأكد أنه لم يعن أن نظل ساهرين معهما طوال الليل |
Kızkardeşimin kayınbiraderi, onlarla birlikte yaşıyorum bu hastanede hastabakıcı olarak çalışıyor. | Open Subtitles | نسيب أختي الذي أعيش معهما يعمل هناك كممرض. |
Neden onlarla konuşup, bu işi tatlıya bağlamıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا تذهبان اليهما وتتكلمان معهما بلطافة وتسويان المسألة؟ |
Kız kardeşim ve kocasıyla birlikte yaşıyorum. İstersem ömrümün sonuna kadar onlarla yaşayabilirim. | Open Subtitles | أسكن مع أختي وزوجها ويوافقان على سكني معهما |
Biri onlarla konuşsa iyi olur. Arama duyurusu çıkarın, bakalım ne olacak. | Open Subtitles | علينا أن نتكلم معهما ونبلّغ عنهما جميع الوحدات ونرى النتيجة. |
Kızım da onlarla. Onu kaçırmaya çalışacaklar. - Gönderebileceğin biri var mı? | Open Subtitles | ابنتي معهما,أعتقد أنهما سيختطفانها هل يمكنك المساعدة؟ |
onları gece boyu rahatsız edecek değilsin ya? Ya azmak isterlerse? | Open Subtitles | فأنت لا يجب أن تبقى معهما لتكون كالعزول ، فماذا لو أنهما أرادا فعل شئ غير مألوف ؟ |
Dr. Brennan, anne-babanız siz 15 yaşındayken ortadan kayboldu ve onlara ne olduğunu kimse asla bulamadı, bu doğru değil mi? | Open Subtitles | أيتها الطبيبة برينان والداك اختفيا عندما كنت في 15 من عمرك و لم يعرف أحد أبداً ما الذي حصل معهما هل هذا صحيح؟ |
Kasedi kimin çektiğini ya da yanlarında kimin olduğunu söylemiyor. | Open Subtitles | وأبت أن تخبرهم بمن قام بتصوير الشريط ومن كان معهما |
Birbirlerine dönüştüklerinde ikisiyle de yatmış olman cidden çok garip. | Open Subtitles | انه لغريب جدا انك نمت معهما سويا عندما كانوا يتبدلون |
Yani, bak, tüm okul Onların kağıt oyunları hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | أعني،اسمعي،المدرسةبأكملها.. تتحدث عن لعب الأوراق معهما .. |
İkisini beraber mi götürdün? Yani aynı anda? | Open Subtitles | هل مارست الجنس معهما فمرة واحدة أعنى سويا ؟ |
Eğer onlara karşı açık olursam, onlarda bana karşı açık olur. Evet. | Open Subtitles | إن كنت منفتحاً معهما سيقومان بالمثل |
Önemli değil. Beni yanlarına almak istemediler. | Open Subtitles | لا بأس ، لم يريداني أن أنتقل معهما |