Eğer kadınlardan uzak durur, onlarla iletişime geçmezsem onlarla ilgilenmez ve köşe bucak kaçarsam | Open Subtitles | إذا ابتعدت عن النساء, ولم أسمح لنفسي بالحديث معهنّ, ولم أنظر لهنّ, وتجنّبت محاولاتهنّ، |
Dört kadınla! Dört defa değil! onlarla konuştuğum için benimle konuşuyorlar. | Open Subtitles | مع أربع نساء, ليس أربع مرات وهنّ يتحدثن معي, لأنني أتحدث معهنّ |
Katil onlarla daha fazla zaman geçirmiş. | Open Subtitles | ماذا عن النساء؟ حسناً، يأخذ القاتل وقتاً إضافيّاً معهنّ |
Onlar da sen onlarla birlikte sıkıl ve doyumsuz ol diye bunların hepsine gölge düşürmek isteyeceklerdir. | Open Subtitles | فإنّهنّ سيرغبن بإبعادك عن كلّ ذلك حتى تكون ضجراً وغير راضي معهنّ. |
Binlerce yıldır, kimse onlarla ne yapacağını bilemiyor. Kimlerle? | Open Subtitles | آلاف السنوات، ومع ذلك لايعرف أحد كيف يتعامل معهنّ مع من ؟ |
Bayan senatörlerle onlarla senin hakkında konuşsam? | Open Subtitles | عضوات السيناتور النساء ، ماذا لوتحدثتُ معهنّ عنك؟ |
onlarla sex yapmaları için arkadaşlarımıza ayarlamamızı. Tamam . | Open Subtitles | سنطلب من أصدقائنا ممارسة الجنس معهنّ |
Kadınlarla yaşayarak onlarla nasıl konuşacağını öğrenmek gibi önemli dersler çıkaracaksın. | Open Subtitles | العيش مع نساء... ستتعلم دروس قيّمة مثل كيف تتحدث معهنّ |
Minal ve arkadaşları içtiği için onlarla kolayca gönül eğlendirilebilir. | Open Subtitles | واذا كانت مينال وصديقاتها يشربن، فهن ... ويمكن لأحد أن يكون متحرراً معهنّ |
onlarla etkileşim kurabilmeli. | Open Subtitles | يجب أن يتمكن من التفاعل معهنّ |
Benim onlarla cinsel bir ilişki içinde olduğumu. | Open Subtitles | بأنني أقيم علاقة جسدية معهنّ |
Onlar Dori ve Kate. Son sınıf öğrencileri. onlarla arada sırada takılıyorum. | Open Subtitles | ( داري) و (كيتى) ، إنهنّ راشدتين، وعادة ما أخرج معهنّ. |
Konuşacağım. Sadece onlarla konuşacağım. | Open Subtitles | ، أتحدث . سأتحدث معهنّ |
onlarla konuşmamız gerekecek. | Open Subtitles | سأحتاج للتحدث معهنّ. |
Yine de onlarla konuşmamız gerekecek. | Open Subtitles | مع ذلك سأحتاج للتحدث معهنّ. |
Deacon otur yerine. onlarla birlikte gitmiyorsun. | Open Subtitles | -ديكون)، اجلس، لن تغادر الطاولة معهنّ) |
- onlarla konuşamazsın. | Open Subtitles | -لا تستطيعين التحدّث معهنّ . |
onlarla birlikte. | Open Subtitles | معهنّ |