Hayır, değerlendirme kurulunun karşısına çıkmadan önce onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | كلّا، أريد التحدث معه قبل أن يَمثُل أمام أعضاء المجلس. |
Adam tren kalkmadan önce onunla konuşmak için yola çıkıyor. | Open Subtitles | آدم في طريقه إلى هناك الآن ليتحدث معه قبل أن يرحل القطار |
Biz onu sorgulamadan önce onunla konuşmak istersin dedim. | Open Subtitles | وظننت أنك قد تودين إجراء محادثة معه قبل أن نستجوبه |
Uyumadan önce onunla konuşmak ister misin? | Open Subtitles | أتريد التحدّث معه قبل أن يخلد إلى النوم ؟ |
Burada bir şeyler dönüyor, ve bu şeye başlamadan önce onunla mutlaka konuşmam gerekli. | Open Subtitles | شيء ما, شيء ما غريب هنا و أنا حقا أحتاج ان أتحدث معه قبل أن أذهب و ابدأ هذا |
İşler o noktaya gelmeden önce onunla aramdakileri bitirmeliyim. | Open Subtitles | أنا قد يكون لإنهاء الأمور معه قبل أن يحصل إلى تلك النقطة. |
Bay bıyıklı, babamı ziyarete gitmeden önce onunla oynamıştım. | Open Subtitles | " السيد " ويسكرز كنت العب معه قبل أن أذهب لرؤيته |
-Kaçmadan önce onunla en son sen konuştun. | Open Subtitles | أنت آخر واحد تكلم معه قبل أن يهرب |
- önce onunla konuşmak istiyorum. - O iyi. | Open Subtitles | أريد التحدث معه قبل أن أتعامل معك - انه بخير - |
Yayınlamadan önce onunla bir toplantı ayarla. | Open Subtitles | رتبي لي اجتماعاً معه قبل أن ينشرها |
Bay Hearst arzu ederse, rehinim olan Çinliye... ne yapacağıma karar vermeden önce, onunla konuşmak isterim. | Open Subtitles | فإن كان الأمر يرضي السيد (هيرست) فأنا أود التحدث معه قبل أن أقرر ما أفعله بالصيني المحبوس عندي |
Dr. Edison'ın çalışmasını kontrol ediyorum böylece gitmeden önce onunla konuşabilirim. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} أنا أتحقق من عمل الد. (أديسون) حتى أستطيع التحدث معه قبل أن اغادر. |
- O ölmeden önce onunla konuştum. - Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | تحدثت معه قبل أن يموت |