ويكيبيديا

    "معه ومع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • onunla ve
        
    Görüyorsun işte Jim, Andy'nin kardeşlerinden biri onunla ve kız arkadaşıyla çıkıp onun yeni bulduğu sevgisini ve mutluluğunu paylaşıyor. Open Subtitles هل سمعت، احدى خوات اندي ذهبت معه ومع خطيبته وتشاركوا الحب والسعادة
    onunla ve arkadaşlarıyla Amerika'ya Gitmekten söz etmedin mi? Open Subtitles ألم تتكلم معه ومع أصدقائه عن السفر الى أمريكا؟
    onunla ve diğerleriyle konuştum. Open Subtitles . حسناً ، أنا سأتحدث معه . ومع الآخريّن أيضاً
    Masasında onunla ve çocuklarıyla birlikte yemek yedim. Open Subtitles لقد جلست معه ومع أطفاله على مائدة العشاء
    Dualarımız onunla ve birlikte Capitol'de Open Subtitles مشاعرنا معه ومع كل المحتجزين في الحظر الصحي
    Ama sizinle benim onunla ve diğer herkesle paylaştığımız, anlaştığımız ve konuştuğumuz bir tek lisan var. Open Subtitles لكم أنتم وأنا نتشارك شيء واحد معه ومع الجميع لغة واحدة نفهمها جميعاً ونُجيب بها
    Meisner onunla ve Hadrian Duvarıyla çalışacak mıyız diye bilmek istiyor. Open Subtitles ميسنر يريد أن يعرف إذا كنا ننوي أن نعمل معه ومع فريق هاندريان
    Sonra onunla ve ablasıyla konuştum, akabinde de yaşı gelene kadar başka hiçbir silah almayacağına dair aramızda anlaşmaya vardık. Open Subtitles - بعدها تكلمت معه ومع اخته واتفقنا جميعاً.. على انه لن يمتلك مسدسا آخر حتى يكبر
    Yaz tatillerini onunla ve büyükannemle geçirirdim. Open Subtitles اعتدت على قضاء الصيف معه ومع جدتي
    Yaz tatillerini onunla ve büyükannemle geçirirdim. Open Subtitles اعتدت على قضاء الصيف معه ومع جدتي
    Sadece onunla ve Simon'la oturup konuşacaksınız. Open Subtitles ما عدا أن تجلس معه ومع سايمن وتتكلم
    Hakikaten de dualarım kabul oldu ve bu adamın evine görüşmeye çağrıldım. Annesiyle, babasıyla, karısıyla, erkek kardeşiyle ve onların ailesiyle tanıştım. Tanrı inancı olan insanların huzurunda affedici ruhlu insanlar bana yol açıp fırsat sundular kıymetli olmam, onunla ve çocuklarla paylaşmam için anlayışın önemini, sorumlu bir yetişkin ile olmaya olan ihtiyacı, sağlıklı bir biçimde öfkene odaklanmayı, meditasyon yapmayı öğrenmeyi. TED وبدون شك، تم الاستجابة لصلواتي، لأنني دعيتُ لمقابلة هذا الرجل في منزله، والتقيتُ بوالدته ووالده، وزوجته وأخيه وأسرهم. وتم منحي الفرصة لأكون مع هؤلاء الأشخاص المؤمنين بالله بقيادة هذا الرجل، الذي كان في روح معنوية للتسامح، مما مهّد لي المجال، وأوجد لي الفرصة لأكون ذا قيمة وأن أشارك معه ومع أطفاله أهمية فهم الحاجة لنكون مع شخص بالغ مسؤول، والتركيز على الغضب الذي بداخلنا بطريقة صحية، وتعلم التأمل.
    onunla ve Debbie'yle barıştım. Open Subtitles لقد تصالحت معه ومع (ديبي).
    onunla ve kız arkadaşaylı birlikte. Open Subtitles معه ومع صديقته
    Her hafta J.D. McFunnigan's'ta onunla ve şıllığıyla 1.5 saat geçiriyorum." Open Subtitles معه ومع عاهرته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد