belli standartlarla yaşarız ve bu standartlar başta korkutucu görünür. | Open Subtitles | نحن نعيش بمعاير معينه وهذه المعاير تبدو في البداية مرهقه. |
Otobüsün belli bir güzergahı ve belli durakları vardır. | Open Subtitles | الحافلات لديها طرق محدده تسير خلالها ومحطات معينه تتوقف عندها |
Ama belli bir yılda kredi almak istiyorsanız vergileri bir yıl önceden ödemek gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن اذا كنت تسعى لأنشاء عمل خلال سنوات معينه يجب عليك ان تتقدم لضرائب في السنه التي تسبقها |
Italya, Fransa ve İskandinavya gibi bazı ülkelerde hippi ve barışçıların ortaya çıkmasından dolayı! | Open Subtitles | مع مقدم السلوكيات الغريبه الشاذه و النهج المسالم من بلاد معينه مثل إيطاليا و فرنسا و سكاندينافيا |
Hoşunuza giden bazı garip hususiyetler var bunları uygulayacak kadınlar istiyorsunuz. | Open Subtitles | صفات معينه تنجذب إليها و تحتاج نساء تخضع لهذه الصفات |
Bu banka, bazı ülkelerce teröristleri desteklemek için kullanılan bir paravan. | Open Subtitles | الذى هو واجهه لبعض دول معينه لتمويل نشاطات أرهابيه |
,,,Bir yaşam alanını değerlendirmenin alışılagelen yöntemi, belirli bir alandaki türlerin sayılarının görsel yolla belirlenmesi, ve her bir türün içindeki bireylerin sayısının belirlenmesi olmuştur. | TED | الطرق الاعتياديه في تقييم المواطن تكمن في الاعتماد على البصر في عد الاصناف واعداد الافراد في كل صنف في منطقة معينه |
Ama belli bir yılda kredi almak istiyorsanız vergileri bir yıl önceden ödemek gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن اذا كنت تسعى لأنشاء عمل خلال سنوات معينه يجب عليك ان تتقدم لضرائب في السنه التي تسبقها |
Yaşlandığınızda, vücudunuzun belli kısımları, yeterince kaygan olmuyor. | Open Subtitles | كلما تقدم بك العمر أجزاء معينه من جسدك لا تلين بشكل جيد |
Yaşlandığınızda, vücudunuzun belli kısımları, yeterince kaygan olmuyor. | Open Subtitles | كلما تقدم بك العمر أجزاء معينه من جسدك لا تلين بشكل جيد |
Efendim, ateş etmemi istediğiniz belli bir bölge var mı? | Open Subtitles | سيدي هل هناك منطقه معينه تريدني أصوب لها؟ |
"Bir kadın belli bir yaşa gelince kıçıyla yüzü arasında bir seçim yapmalıdır." | Open Subtitles | في سن معينه علي المرأة ان تختار ما بين وجهها ومؤخرتها |
belli bir noktada, bariyerler arasında bir açıklık gördüm ve dedim ki: | Open Subtitles | فى لحظة معينه, رأيت فتحة بين الحواجز.. وقلت |
belli servisler sağlayan evli bir kadını sizin gibi önemli bir adamla saklı tutmak. | Open Subtitles | التورط مع امرأة متزوجة التي تقدم خدمات معينه رجل ذو شأن مثلك |
Bu banka, bazı ülkelerce teröristleri desteklemek için kullanılan bir paravan. | Open Subtitles | الذى هو واجهه لبعض دول معينه لتمويل نشاطات أرهابيه |
bazı kuruluşların ve seçilmiş kişilerin stratejik avantajlarını en yükseğe çıkarmak için – | Open Subtitles | ركبت برامج بداخل ارواح معينه حتى تزودوني بالفائده |
Bir süre zarfında, bazı hayvanlara ateş edemeyeceğimizi... söyleyerek, bize, göz dağı vermeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | يقولون اننا ما نقدر نطلق على حيوانات معينه الا اذا كانت تهددنا عشان كذا قبل ما نطلق نقول .. |
Bence eninde sonunda bazı arkadaşlıklarını gözden geçirmen gerekecek. | Open Subtitles | فى مرحلة زمنية معينه أن تعيد تقييم علاقاتك بأصدقائك |
Ve hepimizin bildiği gibi en iyi makyaj hilelerinin bile kapatamadığı bazı küçük mor halkalar vardır. | Open Subtitles | واظن اننا نعلم جميعاً ان هناك دائرات سوداء معينه لا تستطيع مساحيق التجميل إخفائها |
Görünüşe göre Rus Ordu Haberalma teşkilatından da... ..bazı gizli emirler alıyormuş. | Open Subtitles | الآن يظهر أنه كان يأخذ أوامر سرية من عناصر متشددة معينه في استخبارات الجيش الروسي |
Kanserin son aşamasındaki hastalara verilen ağrı kesiciler belirli bir miktar uyuşturucu içerir. | Open Subtitles | ان المسكن الذى يعطى لمرضى السرطان الذين فى المرحله الأخير يحتوى على كميه معينه من المخدرات |
Ben belediye başkanlığına seçildim. Benden belirli şeyler bekleniyor. | Open Subtitles | إنتُخبت رئيساً للبلديه، ثمة أشياء معينه من المتوقع أن أفعلها |