Çocukken yaptığınız gibi benimle krem şantiyi hazırlamak ister misiniz? | Open Subtitles | أتودان إعداد الكريمة المخفوقة معي كما كنتما تفعلان في صغركما؟ |
Söylediğim gibi benimle gelmeliydim. | Open Subtitles | هذه كلها أسباب كان ينبغي أن تدفعكِ الى الذهاب معي كما طلبت منكِ |
Ölümünüz benim suçummuş gibi benimle tartışıyorsunuz. | Open Subtitles | تتجادل معي كما لو أنّه كان خطأي بموتك، كما لو أنّني كنت مسئولاً عن ذلك. |
Çocukluğumdan beri burada şimdiki gibi benimle oturacağını biliyordum. | Open Subtitles | وعرفت منذ طفولتي... أنك ستجلس هنا معي كما تفعل الآن |
Piç kurusu, o sürtük gelmeseydi benimle birlikte olacaktı | Open Subtitles | ابن العاهرة.. كان يتعامل معي كما لو كنت عاهرة |
Peki, söz verdiğin gibi benimle Chicago'ya gelir misin? | Open Subtitles | هل ستأتي إلى شيكاغو معي كما وعدت؟ |
Peki, söz verdiğin gibi benimle Chicago'ya gelir misin? | Open Subtitles | هل ستأتي إلى شيكاغو معي كما وعدت؟ |
Pekala, Frost la konuştuğun gibi benimle konuşmanı nasıl sağlayabilirim? | Open Subtitles | حسناَ كيف أجعلك تتحدثين معي كما تحدثين " فروست " ؟ |
Sanki 8 yaşındaymışım gibi benimle konuştu. | Open Subtitles | تكلّم معي كما لو أنّ عمري 8 سنوات |
Tanrı, benden önceki Papa Innocent'e konuştuğu gibi benimle de konuştu. | Open Subtitles | تكلّم الرب معي كما تكلّم إلى سلفي البابا (إنسينت) |
Söz verdiğin gibi benimle olacaksın değil mi? | Open Subtitles | ولكن... ستكون معي كما وعدتني؟ |
Piç kurusu, o sürtük gelmeseydi benimle birlikte olacaktı | Open Subtitles | ابن العاهرة.. كان يتعامل معي كما لو كنت عاهرة |