Bence oğlunuzla birlikte olduğum için dünyanın en şanslı adamıyım. | Open Subtitles | حسناً، أظن أني الرجل الأكثر حظاً في العالم لكوني على علاقة مع إبنك. |
Bayan Gotoh, sanırım oğlunuzla birlikte yaşıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | سيدة غوتو، أعتقد أنك تعيشين مع إبنك |
Oğlunuzla aynı okula gidiyoruz. Walter'la aynı okula gidiyoruz. | Open Subtitles | أذهب إلى المدرسة مع إبنك "أذهب إلى المدرسة مع "والتر |
Eve git ve oğlunla ilgilen, tamam mı? | Open Subtitles | الآن ، إذهبي إلى البيت وكوني مع إبنك ، حسناً؟ |
oğlunla birlikte bir kez daha sürgün edilir. | Open Subtitles | سيضطر للذهاب الى المنفى مرة أخرى مع إبنك |
Hayatının bu döneminde en son ihtiyacın olan şey oğlun ve gelininle kavga etmek. | Open Subtitles | أعتقد أن آخر ما تحتاجين إليه في هذه المرحلة من حياتك هو أن تتشاجري مع إبنك وزوجته |
Oğlunuzla beraber okula gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى المدرسة مع إبنك. |
Annem, oğlunuzla birlikte Meksika'ya giden kadın. | Open Subtitles | (أُمي هي التى هربت مع إبنك إلى (المكسيك |
Oğlunuzla aynı okula gidiyoruz. Walter'la aynı okula gidiyoruz. | Open Subtitles | أذهب إلى المدرسة مع إبنك "أذهب إلى المدرسة مع "والتر |
Eve git ve oğlunla ilgilen, tamam mı? | Open Subtitles | الآن ، إذهبي إلى البيت وكوني مع إبنك ، حسناً؟ |
Günün geri kalanında, oğlunla birlikte L.A.'ın tadını çıkart. | Open Subtitles | تتمتع ببقية يومك في لوس أنجليس. مع إبنك |
DC'desin, oğlun ve ailenle birliktesin. | Open Subtitles | أنت في واشطون مع إبنك و أسرتك |
Oğlunuzla beraber ordudaydık. | Open Subtitles | لقد خدمتُ مع إبنك |