Seninle aynı durumu yaşamış bazı insanlarla konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع بعض الناس الذين يواجهون نفس الاتهامات المنسوبة إليك. |
Arkadaşlarımdan biriydi. bazı insanlarla yaşadığım anlaşmazlıklar var da.. | Open Subtitles | فقط بعضاً من أصدقائي الذين لديهم خلافات مع بعض الناس. |
bazı insanlarla birlikte çalışıyorum. Buranın her zerresini muhafaza edip koruyacaklar. | Open Subtitles | أنا أعمل مع بعض الناس الذين سيحمونه ويحافظون على كل جزء منه |
Hayatını bu şekilde sürdüren değersiz insanlarla beraber Tulip'in yaklaşık 150 km doğusunda yaşıyorlardı. | Open Subtitles | أنهما كانا يعيشون مع بعض الناس ، الحقراء ، و بدون قيمة حوالي 100 ميلا إلى الشرق من (تولبك). |
Hayatını bu şekilde sürdüren değersiz insanlarla beraber Tulip'in yaklaşık 150 km doğusunda yaşıyorlardı. | Open Subtitles | أنهما كانا يعيشون مع بعض الناس الحقراء ، و بدون قيمة (حوالي 100 ميلا إلى الشرق من (تولبك |
Bakın, bazı insanlarla buluşmaya çalışıyorum... | Open Subtitles | انظروا، أنا أحاول أن عقف مع بعض الناس ... |
Çocuklar sadece, bazı insanlarla iyi anlaşamazlar. | Open Subtitles | الأطفال لا يتآلفون مع بعض الناس |
bazı insanlarla resepsiyon masasına dönüşümlü olarak baktığımızı hatırlıyorum ve bir ebeveyn oğlunun Wired'a üye olmak için Sports Illustrated'dan vazgeçtiğine sinirlenerek aramıştı, "Porno dergi falan mısınız?" | TED | أتذكر أننا تشاركنا مع بعض الناس مكتب الاستقبال بشكل دوري، وقد اتصل أحد الأباء الغاضبين لأن ابنه قد ترك مجلة سبورت إلوسترايتد من أجل الاشتراك بوايرد، وقال، "هل أنتم مجلة إباحية أو غيرها؟" |
Üçüncü olarak, son zamanlarda gerçekten Finli olan, Finlandiya'lı bazı insanlarla görüşüyordum ve Amerika sisteminden gelen biri Finlandiyalı insanlara soruyordu: "Finlandiya'da okuldan ayrılma oranları hakkında neler yapıyorsunuz?" | TED | والشيء الثالث، كنت في اجتماع عقد مؤخرا مع بعض الناس من فنلندا، الشعب الفنلندي الحقيقي، وأحد الأشخاص من النظام الأمريكي كان يقول للأشخاص من فنلندا، "ما الذي تفعلونه حيال معدل الانقطاع الدراسي في فنلندا؟" |