Babam bu meziyeti hatırladı ve evli bir adamla neredeyse kaçıyorken beni affetti ve bizim evliliğimizi kolayca onaylayabildi. | Open Subtitles | أبي تذكّر تلك المقولة الحكيمة.. وغفر لي عندما كنتُ قريبةً من الهروب مع رجلٍ متزوج. وسمح لزواجنا بهذه السهولة. |
Evli bir adamla ilişkin olduğunda seninle bir sırrı paylaşıyor. | Open Subtitles | أعني، عندما تنشئين علاقةً مع رجلٍ متزوّج يكون لديه أسرارٌ معك |
Bir baba, kızını saygı duyabileceği bir adamla birlikte görmekten daha fazla ne isteyebilir? | Open Subtitles | فماذا يتمنى الأب أكثر من ذلك ؟ أن يرى أبنته مع رجلٍ ليس بإمكانه أن يحترمه |
Müvekkiliniz halka karşı tehlike arz ediyor ve ona milyon dolarlara mal olan bir adamla yumruk yumruğa kavga etti. | Open Subtitles | موكِّلك هدّد علنًا ودخل في شجارٍ بالأيدي مع رجلٍ كلّفه ملاين الدولارات |
Annem ve babam böyle hissediyor, özellikle de kaçırma olayından beri, özellikle de başka bir erkekle yattığımı söylediğimden beri. | Open Subtitles | هكذا يشعُر أبي و أُمي خاصةً منذُ حادثة الاختطاف خاصةً بعدَ أن أخبرتُهُم أني أمارس الجنس مع رجلٍ آخَر |
Yoksa kendinizi sevmediğiniz bir adamın yanında ya da sevmediğiniz bir işte ya da ikisinde birden buluyorsunuz. | Open Subtitles | أو ستجدين نفسكِ.. عالقة مع رجلٍ لا تحبينه. أو وظيفةٍ لا تحبينها أو كلاهما. |
Dur, sen bir adamla gizli gizli buluşmak için sahte bir isim mi kullanıyorsun? | Open Subtitles | مهلاً، إذاً أنتَ تستعملُ اسماً مستعاراً لتتسكّعَ مع رجلٍ آخر؟ |
Bana yabancı bir ülkede, bana yabancı bir evde bana yabancı bir adamla yaşıyordum. | Open Subtitles | أعيش في منزلٍ غريب في بلدٍ غريب مع رجلٍ غريب |
Karısını döven, verdiği memnuniyeti giyeceği, yiyeceği reddeden bir adamla karşı karşıya olsaydık bir şeyleri tartışabilirdik ama huzurunuzda yersiz istekleri olan bir kadın duruyor. | Open Subtitles | لو كنا نتعاملُ مع رجلٍ يضربُ زوجته و يرفض تلبية رغباتها و شراء الثياب و الطعام لكان لدينا مانتحدثُ عنه |
Ve başkasıyla evli olan bir adamla birlikte olmak için düğünümden kaçtım. | Open Subtitles | وانا تواً هربت من يوم زفافي لكي أكون مع رجلٍ قد تزوج شخصاً آخر غيري. |
Problem de bu senin gibi bir adamla uyumlu olmam. | Open Subtitles | حسنٌ، هذه هي المشكلة بأن أحظى بأسلوبٍ مع رجلٍ مثلك .. |
Annemi çıplak bir adamla gördüm ve yeniden anne olmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | رأيت أمي مع رجلٍ عارٍ و هي تحاول أن تصبح أم مُجدداً. |
- Ve bir kadını sevdiğinde onun başka bir adamla olması düşüncesine katlanabilir misin? | Open Subtitles | وحينما تحبّ امرأة، أيمكنك تحمّل فكرة بقائها مع رجلٍ آخر ؟ |
Ve artık terketmek istediğim bir adamla buraya tıkılıp kalmamış olurum, ya da çok hassas oldukları için göğüs uçlarıma losyon sürmekten kurtulurum. | Open Subtitles | ولما علقت مع رجلٍ أريد تركه أفرك الكريم المرطب على حلمتي إنهما جافتين |
Bazen buharlı makinenin icat edilmesinden önce doğmuş bir adamla anlaşmaya çalıştığımı unutuyorum. | Open Subtitles | أنسى أحياناً أنّني أتعامل مع رجلٍ وُلِد قبلما يُخترع المُحرّك البُخاري. |
Sizi uyarmalıyım, çok tehlikeli bir adamla karşı karşıyasınız. | Open Subtitles | يجبُ عليَّ تحذيركَ, فأنت تتعامل مع رجلٍ خطيرٍ للغاية |
Yani, başka bir adamla seks yaptığı için tabii ki hoşnut değilim ama bu onu hapisten kurtaracaksa bana uyar yani. | Open Subtitles | أعنى اننى لستُ مسروراً انها كأنت تمارس الجنس مع رجلٍ آخر ولكنى مسرور بما سيحدث جراء هذا |
Gerçekten sen başka bir adamla balayına giderken benim burada oturmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقعين مني أن أجلس هنا بينما تمرحين مع رجلٍ آخر؟ في شهر للعسل |
Ama kralını iflastan, ulusunun da onurunu kurtaran alt tabakadan olan bir adamla herkes kendini bağdaştırabilir. | Open Subtitles | لكن الجميع يتعاطف مع رجلٍ من طبقة دنيا والذي أنقذ مَلِكه من الإفلاس وحافظ على شرف شعبه |
Ne zaman çoluk çocuğu bırakıp, gerçek bir erkekle takılmaya başlayacaksın? | Open Subtitles | متى ستفرغين من هذا الرجل الاحتياطيّ، وتستقرّي مع رجلٍ حقيقيّ؟ |
Saygın, soylu bir genç kadın evli bir erkekle çıkıyor. | Open Subtitles | شابةٌ مُحترمة من نسبٍ رفيع تخرجُ مع رجلٍ متزوج |
Tek kollu bir adamın onları şiş kebap yaptığını düşünüyorum. | Open Subtitles | على جرفٍ ما مع رجلٍ بذراعٍ وحيدة يصنعُ منهم "شيش كباب" |