ويكيبيديا

    "مع سوزان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Susan'la
        
    • Sue Ann ile
        
    Yuri, Susan'la hafta sonunu geçiren adamdı. Open Subtitles انه ذلك الرجل الذي قضّى عطلة نهاية الإسبوع مع سوزان.
    Ama ben gelmedim. Susan'la beraber olduğumu düşündü. - David. Open Subtitles لكننى لم أصل فإفترض بأنّني كنت مع سوزان.
    Cabo'ya uçuş berbat. Bir keresinde karım Susan'la gitmiştim. Open Subtitles الطيران سيئ إلى كابو ذهبت هناك من قبل مع سوزان زوجتي
    Yaşıyordum, ama bir süreliğine Susan'la kalacağım. Open Subtitles -في السابق ولكنني سأعيش مع "سوزان" لفترة لقد انتقلت للعيش معهم اليوم
    ...Sue Ann ile dışarı çıkacağız, ve yeni bir arabayla gitmenin... hoş olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles ..تحدثت مع سوزان وسنخرج معاً الليلة ، فإعتقدت أنه من اللطيف ... الخروج بسيارة جديدة
    Ben korumanın icabına bakarım. Sen Susan'la konuş. Open Subtitles سأتولي أمر الظل أما أنتي فأذهبي للتحدث مع "سوزان"
    Bence hala Susan'la Florida'da. Open Subtitles ‫أظن أنه لا يزال في "فلوريدا" مع "سوزان"
    Oh, Susan'la görüşebilir miyim lütfen? Open Subtitles أوه , هل يمكنني أن أتحدث مع (سوزان) رجاءً
    Susan'la gidiyorum. Open Subtitles أنا ذاهبة مع سوزان
    Susan'la panayıra gittik. Open Subtitles ذهبنا الى المهرجان مع سوزان
    Zoe, Susan'la Paris'te misin? Open Subtitles زوى فى باريس مع سوزان ؟
    - Susan'la konuşmam gerek. Open Subtitles علي ان اتحدث مع سوزان
    Arayan birkaç kişi var, Vinegar Hill'den Susan'la başlayalım. Open Subtitles لدينا بعض المكالمات الواردة فلنبدأ مع (سوزان) من (فنيغر هيل)
    - Susan'la işleri yoluna koymalısın. Open Subtitles عليك تصحيح الأمور مع سوزان
    Sorun yok. Beni kontrol altında tutmak için onu öldürmeyecektir. Susan'la ilişki yaşamamalıydım. Open Subtitles لا بأس، سيبقيها حيّة لتطويعي، ما حرى انخراطي في علاقة مع (سوزان).
    Garden City'den annemin siparişlerini alacağım, Susan'la da yemek... Open Subtitles وقضاء حاجيات أُمّى فى (جاردن سيتى), وتناول الغداء مع (سوزان)...
    - Susan'la kavga ettim. Open Subtitles - لقد تشاجرت مع سوزان
    Dinle, şimdi biraz oturman gerek çünkü Susan'la birlikteyiz. Open Subtitles عليك أن تبقى (لأنني هنا مع (سوزان
    Yani, anne, bazen Susan'la konuşurken.. Open Subtitles الأمر فقط، أنكِ عندما تتحدثينّ مع (سوزان)...
    Sue Ann ile dışarı gitmek için LeSabre'ye gerek yok. Open Subtitles حسناً لاتحتاجين سيارة (ليسيبر) للخروج مع سوزان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد