Okulun yönetim Kurulu ile konuştum, ...birkaç gün içinde bir duruşma olacak. | Open Subtitles | لقد تكلمت مع مجلس المدرسة وسيعقدون جلسة استماع خلال أيام قليلة |
Yönetim Kurulu ile cezan hakkında konuşacağım. | Open Subtitles | سيكون علي التحدث مع مجلس الإدارة لتحديد عقوبتك |
Harika, bu öğlen yönetim Kurulu ile toplantıya gireceğim | Open Subtitles | كبيرة، وحصلت اجتماع مع مجلس الإدارة بعد ظهر هذا اليوم. |
Milli Güvenlik Kurulu'yla yeni irtibatımız o olacak. | Open Subtitles | ستصبح وسيلة إتصالنا الحالي مع مجلس الأمن القومي |
Julie, kocası ve oğulları Tracy junior sigorta şirketinin vekil kuruluyla bir toplantı talep ettiler. | Open Subtitles | جوليا وزوجها وابنهم تريسي الصغير طلبوا اجتماع مع مجلس أمناء الصحة |
Prens Fayeen'in, Abboud'u öldürmek için Arcadia ile işbirliği yaptığına dair... | Open Subtitles | أنا عندي دليل قوي أن الأمير فايين تامر مع مجلس السياسة أركاديا |
Şu anda yönetim Kurulu ile yemekte ama ilerleyen saatlerde gelecek. | Open Subtitles | ،إنّه يتناول العشاء مع مجلس الإدراة الآن ولكنّه سيعود لاحقاً |
Başkan bize Güvenlik Kurulu ile biraz zaman kazandırabilir mi? | Open Subtitles | 00 هل يمكن للرئيس أن يوفر لنا بعض الوقت مع مجلس الأمن؟ |
Haftada sadece 10 saat çalışıyorsun. Pardon ama bu sabah saat 10:00'da yönetim Kurulu ile konferans görüşmesi yaptın mı? | Open Subtitles | عفوًا، هل كان عندك مؤتمر عن بعد مع مجلس الإدارة هذا الصباح؟ |
Ancak terfi Kurulu ile 2186'ın ilk çeyrek dilimine kadar görüşemezsin. | Open Subtitles | ومع ذلك، جلستك مع مجلس الترقيات ليس من المقرر حتى الربع الثالث من العام 2186. |
Cezan için yönetim Kurulu ile konuşacağım. | Open Subtitles | سأتحدث مع مجلس المدرسة لتحديد عقابك |
Şartlı tahliye Kurulu ile konuştum. Onlara adresimi, ocak ayında gideceğin yeri verdim. | Open Subtitles | تحدثت مع مجلس إطلاق سراحك المشروط "وأعطيتهم عنواني بأنه المكان الذي ستتواجد فيها في "يناير |
Eyalet Islah Kurulu ile birlikteyim. | Open Subtitles | أنا مع مجلس سجون الولاية |
New York'un Turizm Yönetim Kurulu ile yapılan toplantıda... | Open Subtitles | مع مجلس السياحة فى نيويورك ... |
Milli Güvenlik Kurulu'yla yeni irtibatımız o olacak. | Open Subtitles | سوف تكون صلتنا الجديدة مع مجلس الأمن القومي |
Bu öğleden sonra Savunma Bakanı Jarvis'le birlikte Başkanı bilgilendirmek için Milli Güvenlik Kurulu'yla toplantı yapacağız. | Open Subtitles | الوزير (جارفيس) و أنا لدينا مقابلة مع مجلس الأمن القومي |
Dr. Webber, Yönetim Kurulu'yla toplantı ayarlamışsınız. | Open Subtitles | د(ويبر)، سمعت أنّك طلبت لقاءً مع مجلس الإدارة؟ |
Seçim kuruluyla bir sorununuz olmayacak. | Open Subtitles | سوف لا تكون هناك أي مشكلة مع مجلس الانتخابات. |
Bak, ilişkimizi bir üst seviyeye taşımak isterim ama yönetim kuruluyla bir toplantı hazırlayamam. | Open Subtitles | اسمع، أنا أريد الانتقال بعلاقتنا المهنية إلى المستوى التالي لكنني لا أستطيع تحديد موعد مع مجلس الإدارة |
Michael, dondurulma kararı kalkmış tahvillerle ne yapılacağını konuşmak için Bluth şirketinin yönetim kuruluyla bir toplantı yapmaya hazırlanıyordu. | Open Subtitles | كان (مايكل)، يستعد لعقد اجتماع مع مجلس الشركة لاتخاذ قرار فيما يتعلق بالأموال التي تحصّلوا عليها مؤخراً |
Prens Fayeen'in, Abboud'u öldürmek için Arcadia ile işbirliği yaptığına dair... | Open Subtitles | أنا عندي دليل قوي أن الأمير فايين تامر مع مجلس السياسة أركاديا |