ويكيبيديا

    "مع والده" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Babasıyla birlikte
        
    • babası ile
        
    • babasının yanında
        
    • babasında
        
    • babasıyla beraber
        
    • ve babasıyla
        
    • babasıyla iyi
        
    • babasıyla balığa
        
    • babasıyla yaşıyor
        
    Bir viking, Babasıyla birlikte sürgünde yaşamaya zorlanmış biri. Open Subtitles ولكنه فايكنج الذى عاش حياة منعزله فى المنفى مع والده
    Babasıyla birlikte yaşıyor ve ölmüş annesine aşırı bağlı ve... Open Subtitles إنه يعيش مع والده ... كما أنه مهووس بوالدته المتوفية
    Ama aslında sonunda babası ile kendisinin kendi babası ile olan ilişkisine benzer bir ilişkisi olan biriyle tanışmaktan çok heyecan duymuştu. TED ولكنه كان سعيداً لانه قابل أحداً أخيراً لديه نفس التجربة مع والده تشابه تلك التي كانت مع فينمان ووالده
    babası ile tartıştıkları bir gün şöyle bağırmış: "Bana ne yapacağımı mı söylüyorsun? TED ذات يوم تشاجر مع والده وصاح، أتملي عليّ ما أفعل؟
    Hayatını yoluna koymaya başlamış gibi görünüyor ama şu anda babasının yanında yaşıyor ve işsizlik maaşı alıyor. Open Subtitles يبدو أنه قد استقام ولكنه الأن يعيش فى المنزل مع والده ويحصل على راتب البطاله
    Manny bu hafta sonu babasında biz de Jay'le Vegas'a gidiyoruz. Open Subtitles ماني" مع والده هذه العطلة" "لذا أنا و"جاي" سنسافر إلى "فيجاس
    Avukat ve temyiz işlemlerini babasıyla beraber topladıklarımızla yaptık. Open Subtitles لذلك قمنا بجل أموره لدعمه لتجاوز الحال التي وضعنا فيها أنفسنا قمتُ مع والده بكل ما نستطيع للإستئناف
    Sonra filmin sonunda Babasıyla birlikte bir yakalayışı vardı,sanki... sanki hiç bir zaman bunu yapacak kadar genç olmamış gibi... Open Subtitles و فى نهاية الفيلم عندما تورط مع والده مثلما لم يفعل عندما كان صغير
    Buraya, Japonya'da kambiyo profesörü olan Babasıyla birlikte geldi. Open Subtitles لقد أتى لهنا مع والده ونقل تعليمه لليابان
    Babasıyla birlikte kızın evine devamlı yüzmeye gidiyorlar. Open Subtitles وهو يذهب طوال الوقت مع والده لمنزلها للسِباحة هو يُحبها
    Eğer Babasıyla birlikte çalışmıyorsan, o zaman neden hâlâ hayattasın? Open Subtitles إذا كنتِ لا تعملين مع والده فلماذا لا تزالين على قيد الحياة؟
    O benimle yaşamıyor. Babasıyla birlikte Fransa'da. Open Subtitles إنّه لايسكن معي إنّه يعيش في فرنسا مع والده
    Bir zamanlar babası ile zeytinyağı işindeydik, ama bu çok zaman önceydi. Open Subtitles عملت فى صناعة زيت الزيتون مع والده و لكن هذا منذ فترة طويلة جدأً
    Bir zamanlar babası ile zeytinyağı işindeydik ama bu çok zaman önceydi. Open Subtitles عملت فى صناعة زيت الزيتون مع والده و لكن هذا منذ فترة طويلة جدأً
    Bir zamanlar babası ile zeytinyağı işindeydik, ama bu çok zaman önceydi. Open Subtitles عملت في صناعه زيت الزيتون مع والده و لكن هذا منذ فتره طويلة جدا
    Fakat bir dizi aracı sayesinde babası ile bir buluşma ayarladım. Open Subtitles لكن عبر سلسلة من الوسطاء، استطعت ترتيب لقاء مع والده.
    babasının yanında tarlada çalışacak. Open Subtitles حسنٌ، سيعمل مع والده في المزرعة.
    Oğlum Bjorn'un dünyadaki her şeyden çok babasının yanında kalmak istediğinin farkındayım. Open Subtitles أدري أن ابني (بيون) يريد بشدّة أن يبقى هنا مع والده.
    Ayrıca Roscoe da bütün hafta babasında yarasa mağarası müsait yani. Open Subtitles بالإضافة الي أن " روسكو " مع والده طيلة الإسبوع . لذا كهف الخفافيش متاح
    babasıyla beraber okudum. Open Subtitles ذهبت للمدرسة مع والده.
    Jake artık bir delikanlı oldu ve babasıyla daha fazla zaman harcaması onun yararına olur. Open Subtitles وان من الجيد ان يقضى مزيد من الوقت مع والده
    Uzun bir dönem. Ama en azından babasıyla iyi vakit geçirebilecek. Open Subtitles انها فترة طويلة ولكنه سيتمكن اقله من تمضية وقت نوعي مع والده
    Ve ölmeden önce yapmak istediği son şey babasıyla balığa gitmekti. Open Subtitles وآخر ما كان يريد فعله قبل أن يموت كان بأن يذهب لرحلة صيد مع والده
    O zaten babasıyla yaşıyor. Open Subtitles نحمد الله أنه يعيش مع والده أعني، بالله عليكِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد