Mısır dışişleri bakanıyla toplantım var. | Open Subtitles | لديّ اجتماع مع وزير الخارجية المصري |
İki gün sonra dışişleri bakanıyla oraya geleceğiz. | Open Subtitles | سأكون هناك بعد غد مع وزير الخارجية |
Öğlen Beyaz Saray Sözcüsüyle yersin öğleden sonra dışişleri bakanıyla fotoğrafını çektiririz. | Open Subtitles | يمكنك أن تدخل للقاء الناطق باسم (البيت الأبيض) وقت الغداء، والظهور في بعض الصور مع وزير الخارجية بعد الظهر. |
Az önce Rusya Dışişleri Bakanı ile telefonda görüştüm. | Open Subtitles | لقد أنهيت للتو اتصالاً مع وزير الخارجية الروسي |
Az önce Rusya Dışişleri Bakanı ile telefonda görüştüm. | Open Subtitles | لقد أنهيت للتو اتصالاً مع وزير الخارجية الروسي |
Japon Dışişleri Bakanı ile Alman Dışişleri Bakanı dün bir araya geldi ve tartıştıkları meselelerden biri de Yahudi karımın ceketine sarı bir yıldız takıp kendi ırkından diğer insanlarla beraber bir Şanghay gettosunda toplanıp toplanmayacağıydı. | Open Subtitles | وزير الخارجية الياباني. يلتقي مع وزير الخارجية الألماني أمس... وأحد المواضيع التي ناقشوها... |
- dışişleri bakanıyla konuş. | Open Subtitles | تحدث مع وزير الخارجية. |
Dışişleri Bakanı ile bugün bu toplantı olacak. | Open Subtitles | الإجتماع مع وزير الخارجية سيحدث اليوم |