Sarah Tobias tecavüz uğradı, ama bu önemsiz. | Open Subtitles | ساره توبياس كانت مغتصبة, لكن ليس هناك شي. |
Ve Michelle Charters'a tecavüz edip, iki hastabakıcıyı mı öldürdü ? | Open Subtitles | وميشيل تشارترس مغتصبة وقتلت أولئك ممرضان؟ |
Beyaz kadın, kötü dövülmüş kötü dövülmüş, tecavüz olabilir. | Open Subtitles | انثى بيضاء مضرةبى بشكل كبير مضروبة بشكل كبيرة من المحتمل مغتصبة |
Onu bir demiryolu vagonunda, pek çok erkek tarafından tecavüze uğramış halde bulduk. | TED | ولكننا وجدناها على السكة الحديدية مغتصبة من عدة رجال , لا أعلم عددهم |
Florida'da tecavüze uğramış, öldürülmüş ve timsaha yem edilmiş. | Open Subtitles | لقد وجدناها في فلوريدا مغتصبة, ومقتولة وتم إطعامها للتماسيح وهي موجودة في موقعي؟ |
tecavüzcü olduğumu düşünüyorlar ama değilim. | Open Subtitles | سيظنون كلهم أني مغتصبة وأنا لست كذلك |
O zaman tecavüz edilmemiş mi olacağım? | Open Subtitles | هل سأكون غير مغتصبة غي ذلك الوقت ؟ |
Odaya giriyorsun ve işte karın orada tecavüz edilip, parçalanmış. | Open Subtitles | تذهب لغرفة النوم... وترى زوجتك مغتصبة ومقطعة الأشلاء انها زوجتك نهاية القصة |
O zaman tecavüz edilmemiş mi olacağım? | Open Subtitles | هل سأكون غير مغتصبة غي ذلك الوقت ؟ |
- Amber 15 yaşındayken iğrenç bir şekilde tecavüz edilip dövülmüş bir hâlde Tallahassee Hastanesi'ne yatırılmış. | Open Subtitles | -عندما كانت بسن 15 عام دخلت مستشفي (تالاهاسي) مغتصبة ومضروبة |
Çok kötü ölmüş. Dayak yemiş, tecavüz edilmiş. | Open Subtitles | ميتة جدا ، مضروبة ، مغتصبة |
1966 yılından bir polis raporu, caddede park halinde bir arabada tecavüze uğramış halde bulunan 16 yaşında bir genç kız hakkında. | Open Subtitles | هذا تقرير للشرطة من عام 1966 حيث عثر على فتاة عمرها 16 عاما مغتصبة في سيارة مركونة في ذلك الشارع |
Central Park'ın kuzeyinde kimliği belirlenemeyen beyaz bir kadın tecavüze uğramış olarak bulunuyor. | Open Subtitles | تم العثور على إمرأة بيضاء غير معروفة مغتصبة شمال المنتزة المركزي |
Sadece bir yıl önce Maureen Prescott adında bir kadın tecavüze uğramış ve öldürülmüş olarak bulunmuştu. | Open Subtitles | منذ عام مورين بريسكوت زوجة وأم... وجدت مغتصبة ومقتولة ليس بعيداً من ساحة تلك المدينة السالمة. |
tecavüze uğramış ve tuhaf. | Open Subtitles | مغتصبة وغريبة الأطوار ! |
Lucy'nin tecavüzcü olabileceğini düşünemedim. | Open Subtitles | لم أكن لأثبت بأن (لوسي) مغتصبة. |