Ve üzerleri, okların ya da taşların delip geçemediği bir deriyle kaplı. | Open Subtitles | وهم مغطون بجلدٍ حتى أسهم الحجر لا تخترقها |
Ve üzerleri, okların ya da taşların delip geçemediği bir deriyle kaplı. | Open Subtitles | وهم مغطون بجلدٍ حتى أسهم الحجر لا تخترقها |
Yapışkan dokunaçlarla kaplı taç şeklinde kollara sahiptir. | Open Subtitles | يَحْملونَ تاج الأسلحةِ , مغطون باللوامسِ الدبقةِ , |
İnsanlar, piç kaplamalı, ve içi piç dolu piçlerdir. | Open Subtitles | في الحقيقة ذلك سخيف. الناس هم أوغاد مغطون و محشوّون بالنذالة |
Piç kaplamalı, ve içi piç dolu piçler. | Open Subtitles | أوغاد. أوغاد مغطون و محشوّون بالنذالة |
Yolda kan revan içinde yatıyorlarmış. Ben öldürdüm onları. | Open Subtitles | إنهم ملقون في الطريق مغطون بالدماء، انا من قتلهم |
Hepsi pis mikroplarla kaplı! Değil mi, Smithers? | Open Subtitles | إنهم مغطون بجراثيم قذرة أليس كذلك يا (سمذرز)؟ |
Üstü başı kan kaplı olmaz mıydı? | Open Subtitles | أعني، أنهم ليسوا مغطون بالدم. |
Biliyorsun işte. Çikolata kaplı, ağlayan bebeklerin. | Open Subtitles | -أطفال يبكون مغطون بالشوكولاة |
Kan revan içinde birçok insan dans ediyor... | Open Subtitles | جميعنا مغطون بالأحشاء والدم والصديد |