Kapısı her daim kapalı kalmalıdır. İkinizde bunu aklınızda tutun. | Open Subtitles | هذا الباب يجب أن يبقى مغلقا, أرجوكم لا تنسوا ذلك |
- Tüm yapman gereken çeneni kapalı tutmaktı. - Tüm yaptığım gerçeği söylemekti. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو ابقاء فمك مغلقا كل مافعلته هو قول الحقيقة |
Ross mutlu olduğu sürece ağzımı kapalı tutmamı söylemiştiniz, değil mi? | Open Subtitles | تقولون ان علي ابقاء فمي مغلقا إذا كان روس سعيدا صح؟ |
Öncelikle kapının kilitli olduğunu ve zincirin takılı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | على أى حال فنحن نعلم أن الباب لم يكن مغلقا بالمفتاح فقط و إنما بالسلسله أيضا |
Ve buraya geldiğinde, çeneni kapalı tut. Berbat ediyorsun sadece. | Open Subtitles | و عندما يصل أبق فمك مغلقا و إلا أفسدت الأمر |
Onların fedakarlıklarını onurlandırmak için yapman gereken şey çeneni kapalı tutmak. | Open Subtitles | الطريقة يمكنك تكريم تضحياتهم هو عن طريق الحفاظ على فمك مغلقا. |
bunun kapalı bir sistem olmamasıdır. | TED | هذا هو الدافع: مادامت الولايات المتحدة خارجة من نظام العالم، فالنظام ليس مغلقا. |
Seramoni boyunca babamın tabutu açık mıydı, kapalı mıydı? | Open Subtitles | هل كان تابوت ابى مفتوحا ام مغلقا اثناء المراسم الجنائزية ؟ |
Ve eğer çenemi daha fazla kapalı tutacağımı sanıyorsan... | Open Subtitles | و لكنكِ قد تعتقدين اني . .. سأبقى فمي مغلقا وهذا |
Mason çenesini kapalı tutma konusunda fiziksel açıdan özürlü. | Open Subtitles | ميسون غير قادر على ابقاء فمه مغلقا حول أي شيء. |
Okyanus kıyısında bir yer istemiştin. Bu mevsimde kapalı oluyorlar. Açtırdım. | Open Subtitles | اردتى مكان قريب من المحيط اردتيه مفتوحا , ولكنه كان مغلقا فى هذا الموسم |
Belki ağzımı kapalı tutacak birşeyler vardır... | Open Subtitles | بالطبع إن إحتفظت بفمي مغلقا فسوف أتعرض لجحيم من المخاطر |
Yani kapalı ağızla öptürdün mü? | Open Subtitles | ولكن هل هذا يعني أنك ستتركيه يقبلك وفمك مغلقا |
Eğer çenemi kapalı tutarsam zarif ve gizemli izlenimi verebileceğimi fark ettim. | Open Subtitles | لقد خمنت ، إذا أبقيت فمي مغلقا بإمكاني أن أتخطى الغزل و الألغاز |
Bu yıllardır evlilik değil, fakat ben çenemi kapalı tuttukça sen mutlusun. | Open Subtitles | هذا ما كان زواجا من سنوات، لكنّك كنت سعيدة طالما كان فمى مغلقا. |
Kapıyı kilitli bulduğunuzda karakolu aradınız. | Open Subtitles | عندما وجدتِ الباب مغلقا اتصلتِ برجال الشرطة |
İkincisi, diğer binanın merdivenlerinin giriş kapısı kapalıydı dolayısıyla üçüncü katta sona eren yangın merdiveniyle inmek zorunda kaldım ve beni yemeğe kalmam için ısrar eden sevimli Ermeni ailenin evine girmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ثانيا، الباب المؤدي لسلم المبنى المجاور كان مغلقا كان علي النزول مع مخرج الحريق |
Her zamanki gibi işe gitmiştim ama kapı kilitliydi ve küçük bir not asılıydı. | Open Subtitles | حيث ذهبت الى عملى كالمعتاد ولكن الباب كان مغلقا وكان موصدا وعليه ورق مقوى |
Ağzını sıkı tut, evlat yoksa ellerim yakanda olur! | Open Subtitles | ابقِ فمك مغلقا يا فتى و الا فسوف ألاحقك بيديّ العاريتين |
Şu yalancı çeneni kapat, Babs, yoksa sen de çıkarsın. | Open Subtitles | إحتفظى بفمك اللعين مغلقا أو يمكنك بدورك الخروج من هنا |
..izin sorunları nedeniyle iki haftadır kapalıymış. | Open Subtitles | كان مغلقا لمدة أسبوعين بسبب مشاكل في رخص البناء |
Bana bi iyilik yap ve bu sefer çeneni açma, lütfen | Open Subtitles | افعل لي معروفا إبقي فمك مغلقا هذه المرة , من فضلك |
İyi yavaş, anlıyorsunuz, ailenizle beraber, TV kapalıyken bir yemek yemeye, | TED | والبطيء الحسن، كما تعلمون ، هو أخذ الوقت لأكل وجبة مع عائلتك، و التلفزيون مغلقا. |
Capitol hala kapatılmış halde, zehir tetkik ekipleri dikkatlice binayı temizlerken. | Open Subtitles | مبنى العاصمة لا زال مغلقا والفريق مستمر بالمسح الكامل للمبنى |