Unutmayın, eğer bina müfettişi gelirse bu bir oda değil, pencere kutusu. | Open Subtitles | تذكر ، إذا جاء مفتش المنازل فهذه ليست غرفة ، إنها شرفة |
Çünkü adres olarak NCIS yazılmış. Posta müfettişi bizi aradı. | Open Subtitles | ولأنّه كان موجها لشعبة التحقيقات البحرية، إتصل بنا مفتش البريد. |
Hayır, bunu yaparsan, müfettiş Meadows, yanlış adamı tutuklamış olacaksın. | Open Subtitles | لو فعلت هذا يا مفتش ميدوز, فسوف تتهم الشخص الخطأ |
Polisi hemen terfi ettirirdi. Öyle ki, Memur Bloggs konuşma esnasında müfettiş Dedektif Bloggs olurdu ve bize hoşca gönderirdi. | TED | كان يرفع من مكانة رجل الشرطة ويشجعه فيحوله من رجل شرطة الى مفتش وذلك أثناء الحديث مما يجعله يلوح لنا بسلاحه مازحًا |
Ve yolsuzlukla mücadele ofisi Komiser Kadam'ı paralarla suçüstü yakaladı. | Open Subtitles | وقسم مكافحة الفساد .. مفتش اشتعلت كادام متلبسا مع المال. |
Sen de Maden Güvenlik Birliği'nden gelen sertifikalı bir Güvenlik müfettişi'ne benzemiyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، أنتَ لا تبدو وكأنه ليس لديكَ علم بماجستير مفتش السلامة |
Doğaçlama çalışan işsiz bir aktörü ayartıp onun sağlık müfettişi olduğuna çocuklarımı inandırdım. | Open Subtitles | لقد غويت ممثل مرتجل خال من العمل وجعلت اولادى يصدقون انه مفتش صحة |
Size memnuniyetle gösterirdim ama belediye müfettişi uğradı. | Open Subtitles | من دواعى سرورى أن أجعلك تراه لكن مفتش المدينه مر علىَ |
Sigorta müfettişi, geçen yıIki kazaların aslında kaza olmadığını söyledi. | Open Subtitles | جاء مفتش التأمين وقد قال أن هناك دليلاً واضحاً أن كل الحوادث في السنة الأخيرة لم تكن حوادث |
Sayın Polis müfettişi benim için bir şeyler ayarlar mısınız? | Open Subtitles | سيدي مفتش الشرطة ، أيمكنك ترتيب شيئا لي؟ |
Bu küçük hayvanlar benim biricik arkadaşlarımdır, müfettiş. | Open Subtitles | هذه الحيوانات الصغيرة هم أصدقائي الوحيدين، يا مفتش |
müfettiş Clouseau gerçekten rapor edildiği gibi denizde kayıp mı oldu? | Open Subtitles | عمل مفتش كلوزو يموت حقا في البحر كما هو منشور، |
Öyle hissetmenize üzüldüm Dedektif ama gördüğüm şekilde yazmak zorundaydım. | Open Subtitles | أنا كتبت تلك القصة. يؤسفني شعوركَ بذلك يا مفتش لكن عليَّ كتابتها هكذا. |
Dedektif ne düşündüğünüz umurumda değil. David kayıp ve onu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | بغض النظر عن الذي تَعتقدُه يا مفتش ديفيد مفقودُ ونحن يَجِبُ أَنْ نَجدَه |
Dedektif olan iyi bir arkadaşım var. | Open Subtitles | أتعلم، لديّ أحد الأصدقاء، إنه صديق مقرَّب جداً، وهو مفتش |
24 saat için, belge bende durabilir mi, Komiser? | Open Subtitles | هل استطيع الاحتفاظ بهذة لمدة 24 ساعة يا مفتش ؟ |
On yıI öncesinde kalmışlar. Komiser Han'ı görmeye gelmiş! | Open Subtitles | أنهم متأخرون 10 سنوات لم يعرفوا أن الضابط خان أصبح مفتش عام |
Gen Su bölgesindeki Şan Si'de polis müfettişiyim. | Open Subtitles | أَنا مفتش الشرطة مِنْ شان الحادي عشر، منطقة جن سو. |
Tesisat denetçisi gelene kadar bir şey yapamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع إنجاز أي شيئ قبل أن يأتي مفتش السباكة |
Benim düşünceme göre, o polis dedektifi bizim için barikat kurdurmuş. | Open Subtitles | اعتقد ان مفتش الشرطه لجأ الى هذا الاجراء الامنى بسببنا |
Çivit denetmeni Lindo'nun evini sordum. | Open Subtitles | لقد سألتُ عن بيت (ليندو)؛ مفتش (الانديغو)؛ |
Herşeyden önce ben müfettişim, siz de Senatör. | Open Subtitles | بعد كل ذلك انا مفتش انتى السيناتور |
Sağlık müfettişinin verdiği zayıf notu örtüyor. | Open Subtitles | إنه غطى علامة الحظر التي علقها مفتش الصحة |
Bir durgunluk, iki deprem ve onca asıldığım halde eşcinsel çıkan bir sağlık müfettişine karşın ayaktayız. | Open Subtitles | لقد صمدنا خلال الكساد ومن الزلازل ومن مفتش الصحة الذي، على الرغم مِنْ العديد مِنْ تقدّمِي , ظَهرَ شاذّاً. |
Bilirsin, jigololuk köpek parazitliği* tuvalet Müfettişliği... | Open Subtitles | مثل.انت تعرف.الرجل العاهر الكلب دي ورمور مفتش المراحيض. |
Liman sefi is birliği olmasaydi, sorun olabilirdi bu. | Open Subtitles | لو لم يكن مفتش الجمارك متعاوناً، لكانت ورطة |
Bu adamlarla görüşüyormuşsun ve bugün bir komisere saldırdın. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال الذين تريهم. واليوم, هاجمتى مفتش زميلك. |
Siz banka müfettişisiniz. | Open Subtitles | أنت مفتش البنوك |