En sevdiğim dışı çilekli, içi çikolatalı pasta. | Open Subtitles | مفضلتي هي كعكة الشكولاته المطلية بالفراولة, ثلاث طبقات |
Hayır, "En sevdiğim değil" demedim. | Open Subtitles | من الورود كلا لم أقل بأنهن لسن مفضلتي |
Vajina benim En sevdiğim üçüncü deliktir. | Open Subtitles | حوّلت المهبل للرتبة الثالثة في مفضلتي -رائع |
Kına dövme sanatçılığı, yoga eğitmenliği bakın bu benim favorim, amatör rüya araştırmacılığı. | Open Subtitles | كانت تعمل بفن الوشم بالحناء مدربت يوغا، وهذه مفضلتي باحثة حلم للهواة |
Sen her zaman benim favorim oldun. | Open Subtitles | انت دائما كنتي مفضلتي |
En sevdiğimdir. | Open Subtitles | هذه مفضلتي |
En sevdiğimdir. | Open Subtitles | أنها مفضلتي |
En sevdiğim ise "Şeytanın küçük yardımcısı" olmuştur. | Open Subtitles | مفضلتي كانت دائمًا "مساعدة الشيطان الصغيرة" |
(Kahkahalar) En sevdiğim de köpeğinin çiftleşme isteğine engel olmamak ki bu da köpek polisinin sorunu, gerçek polisin değil. | TED | (ضحك) و مفضلتي شخصيًا عدم إيقافه لكلبه عن مجامعة كلبتها والتي بوضوح حالة تتطلب شرطة الكلاب لا شرطة البشر |
Gökyüzünü sevmez misin, benim En sevdiğim şeydir. | Open Subtitles | الا تحب السماء أنهم مفضلتي |
Sıradaki benim En sevdiğim. | Open Subtitles | والتالية مفضلتي |
Bu benim En sevdiğim. | Open Subtitles | هذه هنا هي مفضلتي الشخصية |
En sevdiğim kişi nasılmış bakalım? | Open Subtitles | كيف حال مفضلتي المفضلة؟ |
- Fruite Brute hep En sevdiğim olmuştur. | Open Subtitles | لطالما كانت (فروت بروت) مفضلتي -أأنت بخير ؟ |
Bu benim favorim... Birazı da burada. | Open Subtitles | تلك مفضلتي وهناك بعضها |
İşte benim favorim. | Open Subtitles | مفضلتي الشخصية. |
İşte bu benim favorim. "Winston'un kıvılcımının kaynağını bul ve onu çal." | Open Subtitles | هذه مفضلتي "اكتشف من أين يحصل (وينستون) على لمعانه... |
Bu benim favorim. | Open Subtitles | انها مفضلتي |