ويكيبيديا

    "مقاهي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kafe
        
    • kafeleri
        
    • kafeler
        
    • kafelerde
        
    • kahvesinde
        
    • kafelerinde
        
    Onu tanımadan önce kafe, sinema ve kitapçı gibi farklı yerlerde sürekli görüyordum. Open Subtitles ,قبل أن أعلم من هي ,استمريت في رؤيتها في أماكن مختلفة .مقاهي, دور عرض الأفلام, مكاتب
    Her "bembe" kafe de var. Open Subtitles انها في كل مقاهي بيمبي
    Güney sahilindeki kafeleri Bir bağlantı için araştırıyorum. Open Subtitles أفتّش عنه في مقاهي الشاطئ الجنوبي لأفاجئه
    İnternet kafeleri, moteller, ...rastgele, kablosuz yayınlar, ... sonra hatta adresleri alsak bile, ... adamın orada olduğundan şüpheliyim. Open Subtitles هؤلاء الأشخاص يغيرون الأجهزة طوال الوقت مقاهي الأنترنت، الموتيلات التجول بالشبكات اللاسلكية حتى لو حصلنا على عنوان أشك في أن ذلك الشخص مايزال هناك
    Afrikada internet çok pahalı olmasına rağmen her yerde internet kafeler var. TED على الرغم من كون الانترنت غاليا جدا في كافة أنحاء إفريقيا, هناك مقاهي إنترنت في كل مكان.
    * Hayatlarını, üzgün kafelerde ve müzik salonlarında geçirirler * Open Subtitles ♪عاشوا حياتهم في مقاهي كئيبة وقاعات حفلات ♪
    Paris'te küçük bir sanatçı kahvesinde oturuyormuş gibi davranalım! Open Subtitles سنتظاهر بأننا جالسين في أحد مقاهي المشاهير بـ(باريس)
    Veya saha işi yaptım, gece gündüzümü internet kafelerinde geçirdim, oyunları ve cep telefonlarını ve bunları köyden kente geçişte nasıl kullandıklarını anlamak için genç Çinlilerle takıldım. TED وقمت بأعمال في الحقول، قضيت أيامًا وليال في مقاهي الإنترنت، وتنزهت مع بعض الشباب الصينيين لكي أفهم كيف كانوا يستخدمون الألعاب والهواتف الخلوية واستخدامها أثناء التنقل من المناطق الريفية إلى المدن.
    Her "bembe" kafe de var. Open Subtitles انها في كل مقاهي بيمبي
    Liege'de bir sürü internet kafe var. Open Subtitles بـ(لييج) الكثير من مقاهي الإنترنت
    Çin'de çikolata kafeleri mi açıyor? Open Subtitles هل هي تفتح مقاهي شوكولاته في الصين؟
    90'ların sonunda ise Nijerya'da teknolojinin rolünü fark etmeye başladım: köylerde kablolu TV ve cep telefonları, internet kafeleri işgal eden 419 dolandırıcıları, elektrik sürekli kesildiği için kuzenimin masaüstü bilgisayarına bağladığı küçük jeneratör. TED إلا أنه في أواخر التسعينيات، بدأت أُلاحظ دور التكنولوجيا في نيجيريا: المحطات التلفيزيونية، والهواتف الخلوية في القرية، و419 مخادع يشغلون مقاهي الإنترنت، وجهاز الكومبيوتر الخاص بابن عمي موصل بمولد صغير لان التيار الكهربائي كان دائم الانقطاع.
    Kaldırımlardaki kafeler, dalgalanan etekler, geçip giden ilişkiler. Open Subtitles مقاهي الشوارع و التنانير المرفرفة... و الغراميات العابرة
    kafeler, müzeler. Open Subtitles مقاهي ، متاحف
    Lois, artık Müslüman oldum, o yüzden artık vaktimin büyük kısmını boş kafelerde, sekiz inçlik siyah beyaz televizyonlarda futbol izleyerek geçireceğim. Open Subtitles , حسنا , لويس , انا حدث أن أكون مسلم الآن الذي يعني بأنني سأكون أقضي الكثير من وقتي في مقاهي الفارغة غالبا , أشاهد الكرة
    Adaylarla şehirdeki kafelerde buluşuyor. Open Subtitles يقابل المجندين في مقاهي بأنحاء المدينة
    Paris'te küçük bir sanatçı kahvesinde oturuyormuş gibi davranalım! Open Subtitles سنتظاهر بأننا جالسين في أحد مقاهي المشاهير بـ(باريس)
    Londra kafelerinde siyaset konuşuyorsun. Open Subtitles ما أراه أنّكِ تلعبين دور اليسارية في مقاهي (لندن)
    Londra kafelerinde politikacılarla konuşuyorsun. Open Subtitles ما أراه أنّكِ تلعبين دور اليسارية في مقاهي (لندن)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد