Belki de Su Tanrılarına aittir ve alyansımın yerine takas yapabilirim. | Open Subtitles | ربما يخص هذا الصندوق آلهة الماء وربما يمكنني مقايضته بخاتم زفافي |
İnan bana, kara baruta karşılık onu takas etmeyi düşünmeye başladım bile. | Open Subtitles | صديقني أنّي أفكر في مقايضته بالمسحوق الأسود. |
Belki de bir şey yapıp internette yayınlayacak ya da bir talep karşılığında takas edeceklerdi. | Open Subtitles | رُبما كانوا يُخططون لعمل مسرحية .دعائية معه على الإنترنت .أو مقايضته بشئ يُريدونه |
Onu, San Quentinli bir çift kartel patronu ile takas etmek istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون مقايضته ببعض زعماء العصابه |
Rehin verilebilecek her şeyi alın. | Open Subtitles | خذوا كل ما يمكنكم مقايضته. |
Rehin verilebilecek her şeyi alın. | Open Subtitles | خذوا كل ما يمكننا مقايضته. |
- Diski geri alırsak Abby ile takas edebiliriz. | Open Subtitles | لو نستطيع إعادة القرص، يمكننا مقايضته بِــ"آبي". |
Onu Diego Garcia'nın hayatı için takas etmemiz lâzım. Diktatörün kardeşi olur da. | Open Subtitles | نريد مقايضته مقابل حياة (دييقو قارسيا) إنه أخ الديكتاتور |
Biz de bunu Joan ile takas edecektik sözde. | Open Subtitles | يفترض بنا مقايضته بجوان |
Onu Moat Cailin için takas edecektim. | Open Subtitles | كنت أنوي مقايضته بـ(خندق كاهلين) |